AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın, 28 Şubat Post-Modern Darbe’nin yıl dönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın,
Türkiye
Cumhuriyeti'nin 28 Şubat 1997 tarihinde 'Demokrasiye balans ayarı' bahanesiyle karanlık bir sürecin içerisine itilmeye çalışıldığını söyledi.
MİLETİN İRADESİNE KARŞI YAPILMIŞTIR
Aydın, "Yıllar önce
bugün
demokrasiyi bir türlü hazmedemeyen vesayet odakları, yetkilerinin dışında devlet gücünü kullanarak, 15 Temmuz’da da olduğu gibi millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale etme girişiminde bulunmuşlardır. Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin 1000 yıl süreceği rüyasını görenler, birliğimizi ve bütünlüğümüzü
gasp
etmeye teşebbüs etmiş ancak bu devletin gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah'ın izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde bir daha ortaya çıkmamak üzere kaybolup gitmiştir. Sözde irtica adı altında vatandaşların düşünce ve inanç özgürlüğünü zapturapt altına almaya yönelik gerçekleştirilen post modern
darbe
sonrası siyasi, idari, hukuki, ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşanan dönüşümler onarılması güç değişimlere neden olmuştur. O gün, üniversitelerden atılan, o gün mesleklerinden istifa etmek zorunda kalan birçok kadın psikolojik şiddet görmüş, ailelerinin huzuru bozulmuş ve hayallerinden vazgeçmek zorunda bırakılmıştır" dedi.
‘BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR ÇOK ACI ÇEKTİ!’
Darbecilerin 28 Şubat'ta meşru bir iktidara karşı 12 Eylül'de olduğu gibi gayrimeşru bir müdahalede bulunduklarını aktaran AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın, "Bürokraside yer alan üst düzey yöneticilere haksız ve hukuksuz operasyonlar yapılarak sindirme politikası izlediler. Siyaseti bir
araç
olarak kullanarak toplumsal düzeni, özgürlükler ve demokrasi üzerine değil korku ve dayatmalar üzerine kurdular. Ülkemizi hukuk devleti olmaktan çıkarıp ideolojik zulümleriyle insanları değerlerine, inançlarına, kültürüne göre bölerek kategorize ettiler. Düşünün ki %99’u Müslüman olan bir ülkede, demokrasi faciası yaşanan Türkiye'de, dini inançları gerekçesiyle
eğitim
ve çalışma hakları başta olmak üzere sosyal ve ekonomik haklarından yoksun bırakılan bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkartıldı. İnançlarının yükümlülüğünü yerine getiren başörtülü kadınlarımız bu nedenle bedel ödedi, çok acılar çekti. Bugün hamdolsun, Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, milletinden destek alan AK Parti kadrolarıyla birlikte gözyaşları dindi, yaralar kapandı ancak izleri asla silinmedi" diye konuştu.