Bolu sokaklarına renk geldi!

Bolu sokaklarına renk geldi!

Yok, bu renk ne bahar aylarında Bolu’da açan Sakuralar, ne de Tanju Başkan’ın boyadığı yollar. Bu renk yurt dışından Bolu’da üniversite okumaya gelen büyük çoğunluğu Afrikalı olan siyahi öğrenciler. Demografik yapısını kısmen koruyabilmiş Anadolu’nun küçük bir şehrinde son yıllarda gözle görülür ve hissedilebilir şekilde çoğalan yabancı öğrenci sayısı ister istemez dikkat çekiyor.

Aslında Türkiye’de yabancı öğrenci sayısının artması övünülmesi gereken bir konudur. Dünya’nın birçok ülkesi üniversite eğitiminde uluslararasılaşmaya onay verir ve bundan çok ciddide gelir elde ederler. ABD, İngiltere, Kanada, Çin, Avustralya, Fransa, Rusya, Almanya bu noktada en çok rağbet gören ve bu işin kaymağını yiyen ülkelerdir.  Peki Türkiye ve Bolu açısından durum benzer mi?

Öncelikle, Türk üniversitelerinin Dünya sırlamasındaki akademik başarısı pek iç açıcı durumda değil. Üzülerek söylemek gerekirse Bolu AİBÜ de Türkiye genlinde ilk 50 arasında gözükmüyor.  Acı ama gerçek yüksek öğrenim için çok da tercih edilecek bir noktada değiliz. Türkiye’ye en çok üniversite öğrencisi Afrika ve Orta Asya ülkelerinden geliyor. Bu ülkelerin hemen hepsinin gayri safi milli hasılaları oldukça düşük. Türkçe meali fakir ülkeler! Dolayısıyla bu öğrenci göçünün arkasında Türkiye Cumhuriyeti devletinin çok ciddi bir finansal desteği olduğunu kabul etmeliyiz. Ve bu desteğin kaynağı tabi ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ödemiş olduğu vergilerdir eğer dış kaynaklı bir hibe yoksa! Tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan bir ülke, öz kaynaklarını neye ve kime hizmet ettiği bilinmeyen bir projeye harcamasını anlamak gerçekten çok zor. Acaba ülkemiz üzerine bir Afrikalılaştırma projemsimi uygulanıyor!

İngiltere’de öğrencilik yaptım. Para vermeden hiçbir okulda okuyamazsınız. Burs alabilmeniz için öncelikle bir okula kabul görmelisiniz daha sonra burs başvurularında bulunabilirsiniz. Görünen o ki Türkiye’ye gelen öğrenciler hem üniversiteye yerleştiriliyor hem de aynı anda burs veriliyor. Kendi çocukları, yukarıda durumlarından bahsettiğim üniversitelerimize girebilmek için okul, dershane, özel ders gibi birçok maddi ve manevi sıkıntıyı göğüslemeye çalışırken yabancılara tanına bu imtiyazlar soru işaretlerine sebep veriyor. Bir yabancı öğrenci hangi Türkçe düzeyiyle Türkiye’de üniversite eğitimi alabilir? Ya da değilim ki ana dili gibi İngilizce konuşan Somalili bir öğrenci hangi üniversite öğretim görevlisinin İngilizce seviyesiyle akademik eğitimini tamamlayabilir!

Tabi ’ki belli oranlarda üniversitelerimizde yabancı öğrenciler yer alsınlar. Keşke uluslararası öğrencilerden ciddi bir gelir hanesi yaratabilsek ABD ve İngiltere’de olduğu gibi sadece eğitim gideri yıllık 25-30.000 USD gelirleri kasamıza koyabilirsek. Ama durum böyle değil. 

Benim gördüğüm Türkiye’de bulaştığı her kurumun içine eden siyaset mekanizması, üniversiteleri de uluslararası siyasi amaçlara dahil etmek ve kullanmak arzusuyla bu renk değişimine onay vermektedir. Amaç bilimsellikten çok uzaktadır.  Eğer düşünce bu çocuklar ileri de ülkelerine döndüklerinde makam mevki sahibi olduklarında Türkiye’ye karşı pozitif ayrımcılık yapacakları yönündeyse ciddi bir iyimserlik içinde olduklarını belirtmek isterim.

 

AİBÜ her ne kadar Bolu’nun bir üniversitesi olsa da her ne kadar İzzet Baysal Vakfı’nın bir eseri olsa da yönetsel anlamda bu tarafların bir karşılığının olmadığını biliyoruz. Dolaysıyla Bolu bu değişimden eğer memnun değilse evrensel insan hakları çerçevesinde konuyu sesli olarak gündeme ve dile getirerek endişelerini ortaya koymalıdır.

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
29NİS2024