Bolu Cumhuriyet Savcısı Yakup Avşar tarafından hazırlanarak Bolu Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Seyit Han tarafından kabul edilen Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde ki FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik tamamlanan iddianamenin detayları otaya çıktı.
Hazırlanan iddianamede haklarında işlem yapılması istenen 77 ismin belirlenen 18 farklı değerlendirme sonucu örgüt üyesi ve yöneticisi olduğu iddia edildi. Savcı Avşar tarafından oluşturulan 18 farklı kriter ile örgüt tarafından kamuoyunda oluşturulmak istenen ‘algı operasyonun’ da önüne geçilmesi hedeflendi.
İddianame de ki bilgilere göre 33 akademisyende FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü tarafından kullanılan Bylock haberleşme programının kullanıcısı olduğu tespitine yer verildi. İddianamede yer alan 77 isimden 31’inin halen cezaevinde olduğu, 10 ismin firari olarak arandığı görülüyor.
İddianamede 70 akademisyenin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün talimatı sonrası Bankasya’yı kurtarmak amacıyla 2014-2015 yılları arasında toplamda en az 3 milyon 158 bin lira para yatırdıkları belirlendi. Bankasya’da hesabı bulunmayan akademisyenler arasında Hayri Coşkun ve Mehmet Bahar’ın bulunduğu görülüyor.
İddianamede AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun’un 2010-2017 yılları arasında üniversitede 94 FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesine kadro verdiği, 2014 seçimlerinin ardından Tıp Fakültesi ve Diş Fakülteleri’nde inisiyatifi tamamen örgütün üniversitedeki yönetici pozisyonunda ki isimleri olan Mehmet Yazıcı ve Kenan Gümüştekin’e verdiği iddia ediliyor.
18 KRİTER GÖZ ÖNÜNE ALINDI
Bolu Cumhuriyet Savcısı Yakup Avşar tarafından hazırlanan iddianamede 18 kriter dikkat çekiyor. Kriterler örgüt üyeleri tarafından kamuoyunda oluşturulmak istenen ‘Sadece çocuklarını okula gönderdiler’, ‘Gazete ve dergi aboneliklerinden başka bir şeyleri yoktu’, ‘Sadece Bankasya’da hesapları varmış’ gibi söylemleri de çürütüyor.
İŞTE O KRİTER;
*Örgütün gizli haberleşmeye tahsis ederek kullandığı Bylock kullanmak.
*Asya Katılım Bankası (Bankasya);
2014 yılı ve sonrasında Bankasyada hiç hesabı yok iken hesap açtıranların, mevcut hesabı bulunup da hesabında hiç hareket olmayan veya para da bulundurmayanların ‘bir anda bu hesaplarında işlem yapmaya ve para yatırmaya başlamalarının’ olağan bireysel bankacılık işlemleri olarak değerlendirilemeyeceği, bu işlemlerin ‘basın yayın ve sosyal medya’ aracılığı ile çağrısı yapılan ve örgüt liderinin talimatlarına göre yapılmış işlemler olduğunun değerlendirildiği,
Ancak söz konusu Bankasya hesaplarından; bizatihi okul taksiti yatırılması, oturduğu site ve eviyle ilgili aidat yatırılması için bu bankanın adres gösterilmesi veya toplu taşıma kartları (DIT kart) gibi ile ilgili küçük hesap hareketlerinin, aşağıda belirtilen diğer kıstaslardaki tespitlerle desteklenmediği müddetçe dosyalarımızda değerlendirmeye alınmadı.
*Şüphelilerin örgüte ait Zaman Gazetesi-Sızıntı Dergisi abonesi olması.
*Şüphelilerin örgüte ait eğitim kurumlarına çocuklarını göndermeleri(Dersane-Okul).
*Örgütten gelen talimat sonrası Digitürk ve D Smart üyeliklerine son vermek.
*Örgüte yakınlığı ile bilinen STK’lara üye olmak.
*Örgüt mensuplarının düzenlediği ‘dini sohbet’ toplantı ve etkinliklere katılması.
*Örgüte ait şirketlerle olan bağlantısı ve SGK kayıtları.
*Örgütle irtibatlı yurtdiçi-yurtdışı gezileri.
*Örgütün amaç ve stratejisi doğrultusunda otel, yurt gibi yerlerde yapılan toplantı ve konferanslara katılmaları.
*Örgüt adına sergilenen Himmet, Kurban, Bağış ve Burs eylemlerine katılmak.
*Beyanlarına başvurulan şüpheli-tanıkların şüpheliler aleyhine olan beyanları.
*Şüphelilerin önceki yıllarda veya halen örgütle irtibatı olan yurtlarda – evlerde kalması.
*Sosyal medya hesapları üzerinden, FETÖ/PDY lehine söylem-paylaşım yapmaları.
*Örgüt ile irtibatlı olan şüpheliler ile olan telefon görüşme dökümleri.
*Aramalar sırasında FETÖ/PDY ile ilgili olabilecek kitap, CD ve 1 ABD dolar ele geçirilmesi.
*Bank Asya tarafından, yapılan çağrı üzerine bankaya destek olanlara verilen plaketlerden alıp almadıkları ve buna ilişkin beyanlar.
*Aramalarda ele geçen Dijital materyaller
33 BYLOCK KULLANICISI VAR
İddianamede FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeleri arasında haberleşme amacıyla kullanılan ve MİT tarafından deşifre edilen Bylock kullanıcıları isim isim yer aldı. Yapılan çalışmalar sonrası Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden ilişiği kesilen 33 ismin Bylock kullanıcısı olduğu belirlendi. Kullanıcıların isimleri;
Adem Deniz Kurt, Aytekin Alçelik, Bedri Selim Benek, Ebubekir Çakmak, Fatih Demircioğlu, Gülzade Özyalvaçlı, Hakan Çakır, Hakan Şakar, Halil Şahman, Hüseyin Taş, İlyas Taşkıran, İsmail İşçi, Mahmut Alpay, Mahmut İnceel, Mevlüt Kurt, Muhammet Salih Elmas, Murat Özkan, Murat Şereflican, Nadir Göksüğün, Özkan Özlü, Recai Erkuran, Serkan Çakır, Şükrü Kılıç, Turan Eker, Yusuf Ziya Akpınar, Zekiye Uslu Topaç, Mehmet Emin Özyalvaçlı, Fahrettin Talay, Musab Medeni Zorlu ve Mesut Bedri Eryılmaz.
BANKASYA’YI KURTARMAK İÇİN 3 MİLYON LİRA YATIRDILAR
İddianamede ayrıca hakkında işlem yapılan 77 akademisyenden 70’inin örgütün talimatı üzerine başka bankalardan kredi çekerek Bankasya’ya yatırdıkları belirlendi. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Lideri Fethullah Gülen’in Bankasya’nın kurtarılması için yaptığı çağrılar sonrası, 70 akademisyenin Eylül 2014 ile Şubat 2015 tarihleri arasında 3 milyon 158 bin lira parayı bankaya yatırdıkları tespit edildi. MASAK tarafından hazırlanan raporlar mahkemeye verildi.
94 KİŞİYE KADRO VERMİŞ
YÖK’ten gerekli izin çıkmadığı için tutuksuz yargılanan Rektör Porf. Dr. Hayri Coşkun hakkında da ilginç tespitler var. Coşkun’un 7 yıllık görev süresi boyunca FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğu iddia edilen 94 kişi kadro verdiği belirtiliyor. Coşkun’un ayrıca 2014 seçimlerini kazanmasının ardından Tıp Fakültesi ve Diş Fakültesi’ni örgütün AİBÜ’deki yönetici pozisyonunda ki Mehmet Yazıcı ve Kenan Gümüştekin’in kontrolüne bıraktığı iddia ediliyor.
REKTÖR HAKKINDA İDDİANAMEDE NELER YER ALDI
2010 yılından bu yana Rektörlüğünü yürüttüğü Abant İzzet Baysal Üniversitesinin ETÖ/PDY mensuplarınca yoğun şekilde kadrolaştığı bir üniversite olmasına ortam yarattığı, özellikle 2014 yılındaki Rektörlük seçimlerinde bu yapının da desteğini aldıktan sonra yeniden seçilmesi sonrası örgütün Üniversitede aktif olarak faaliyetlerini sergileyen Mehmet Bahar ve Kenan Gümüştekin’ e aktif görevler verdiği, kendi ifadesinde de geçtiği üzere ‘adları paralel yapılanmayla anılan’ başta Kenan Gümüştekin olmak üzere Fahrettin Talay’ın da seçimler döneminde açık desteğini alarak girdiği seçimleri kazanması sonrası, özellikle Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği fakültesini bu şüphelilerin inisiyatifinde olacak şekilde açık kadrolaşmaya gitmelerine uygun ortam hazırladığı, bu kapsamda Rektör olarak seçildiği 2010 yılından itibaren kadroya geçen öğretim görevlilerinden 2010 yılında alınan 28, 2011 yılında alınan 30, 2012 yılında alınan 10, 2013 yılında alınan 15, 2014 yılında alınan 6, 2015 yılından alınan 4 ve 2016 yılında 1 olmak üzere toplam 94 şüpheliye işlem yapıldığı,
KADROLAŞMAYA ELVERİŞLİ ORTAM YARATTI
Şüpheli Hayri COŞKUN’ un Rektör pozisyonu ile Üniversite Senatosu ve Yönetim Kuruluna başkanlık etmesi, bu birimlerde görev alanların bir çoğunu atayabilme yetkisi itibariyle de, her biri üzerinde söz sahibi olduğunun ve bu nedenle ‘Rektöre rağmen bir üniversiteye dahil olmanın’ güçlüğü dikkate alınarak, şüphelinin bu yönde FETÖ/PDY üyelerinin kadrolaşmasına elverişli ortamı yarattığı değerlendiriliyor.
KÜTÜK EV İDDİANAMEYE GİRDİ
Yine şüphelinin Üniversiteye ait vakfın işlettiği ve Milli Emlak Müdürlüğünden kiralanan ‘Kütük Ev’ diye bilinen yerin kira süresinin 5 yıl uzatılmasının hemen akabinde 3 ay kadar sonra kiralamaktan vazgeçildiğinin bildirilip, bu yerin hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca işlemleri yürütülen FETÖ/PDY üyesi İsmail Çolak'a ait şirketin almasına imkan sağladığı iddiası ile örgüt üyesi kişiler ile birlikte Estonya ülkesine yurt dışı gezilerinin de olduğu tespit edildi.
YÖK’TEN HALA CEVAP GELMEMİŞ
Şüpheli Hayri COŞKUN ve birlikte çalıştığı bir kısım Üniversite yöneticileri hakkında, değişik tarihlerde ve çok sayıda ‘tarafgirliği, yanlı uygulama yapması, görevini kötüye kullandığı, mobing uyguladığı, seçimlerde diğer adayları desteklediğini düşündüğü akademisyenlere olumsuz uygulamalarının olduğu, kadro verilmesi ve Bilimsel Araştırma Projelerinde yönetimin paralel yapıya mensup öğretim üyelerine kolaylık gösterdiği vs" bir kısım iddialar ile ilgili olarak; söz konusu iddiaların 2547 sayılı yasanın kapsamında göreve ilişkin olması ve aynı yasanın 53/c maddesi gereğince özel soruşturma usulüne tabi olması nedeniyle Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına gönderildiği, ancak aradan geçen 1 yıla yakın sürede ‘akıbet soran yazılarımıza rağmen’ halen sonuçlandırıldığı yönünde bir cevap alınamadığı,
ÖRGÜTE BİLEREK YARDIM VE YATAKLIK
Şüpheli Hayri COŞKUN ile ilgili olarak yukarıda maddeler halinde sayılan kriterler dahilinde FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin delil elde edilemediği, örgütle organik ve hiyerarşik bir bağı tespit edilemeyen şüphelinin ‘örgüt üyelerinin kadrolaşmasına ortam yaratmak, bu konuda kamuoyuna yansıyan ve camia içerisinde dile getirilen rahatsızlıklara rağmen örgüt mensubu ilgililer hakkında 2547 sayılı yasanın öngördüğü gerekli işlemleri yapmamak, seçim kaygısıyla da olsa destek aldığı bir grup olan FETÖ/PDY mensuplarına pozitif ayrımcılık olarak nitelendirilebilecek kolaylıklar’ göstermek suretiyle, FETÖ/PDY nin amaçlarından olan ‘kamu kadrolarına sızılması’ ilkesine yardım eder mahiyette ihmali/icrai eylemlerinin olduğu, şüphelinin bu eylemleri ile TCK nın 220/7 maddesinde düzenlenen ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte bilerek isteyerek yardım eden kişi’ sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, bu yöndeki iddia ve delillerin takdirinin Mahkemece yapılmasının gerektiği görüşüne yer verildi.
Hakan Aydın (Bolu Takip)