Erol Yıldız’ın yeni kitabı, ‘Atatürk Devrimlerine Bakış (100.Yıl Başlarken)’ okurlarıyla buluştu.
Dorlion yayınevi tarafından basılan yeni kitabı, İnsancıl Sahaf kanalıyla Türkiye’nin tüm seçkin kitapçılarına ulaştırılarak raflardaki yerini aldı.
4. KİTABINI ÇIKARTTI
İlimizde yerel gazetelerde de köşe yazarlığı yapan Erol Yıldız, 4. Kitabı olan, ‘Atatürk Devrimlerine Bakış (100.Yıl Başlarken)’ raflardaki yerini aldı.
Daha önce, ‘Geçmişten Geleceğe Siyasi Yalanlar’, ‘Liderin Gözüyle 2023’, ‘İçimizdeki Mizah’ isimli kitaplarla tanınan Erol Yıldız son kitabına farklı bir bakış açısıyla Atatürk devrimlerini değerlendi.
KİTABIN ÖNSÖZÜNDEN
Cumhuriyet önderi “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözleriyle sürekliliğin yönünü göstermiştir. Sürekli çağdaşlaşma ve yenileşme becerisi gösteremeyen devletler, bir süre sonra hantallaşarak yerlerini çürümeye ve yok olmaya terk ederler. Bu durumu önlemede en temel ve şaşmaz yol gösterici bilimdir, fendir.
Kitabı okumaya başlamadan önce sizlerle paylaşmak istediğim çok önemli bir düşüncem var. Bu düşüncem doğrultusunda, Atatürk’ün kurduğu bu devlet neden bu hale gelebildiğinin bahsedeceklerimin kanıtı niteliğindedir. Memleketimizin başına örgü örülen 15 Temmuz kalkışması, Atatürk’ün devrimlerinin tam olarak anlatılamamasının eseri olduğunu vurgulamakta yarar görüyorum. 1938 yılında Atamızın ölümünün ardından yaşanan yaptığı devrimler adeta sulandırılarak, halka farklı gözle bakmaları sağlandı. Kısacası Atatürk’ün ölümü ülkemiz için ölümcül bir durum olmuştur. Daha sonra Halk evlerinin ve köy enstitülerinin kapatılmasıdır. Savaştan çıkmış ve fakir olan ülkenin üzerine pençelerini diken emperyalizm ve kapitalizm yandaşlarının verdiği destekle bu güzellikler sona erdirilmiştir. Çok partili sisteme erken geçilmiş ve bu nedenle yeni Cumhuriyet temellerinin ve Atatürk’ün devrimleri yeni kuşağa tam anlatılamamıştır. Atatürk, tüm yaptıklarıyla tam bağımsız bir ülke sunmuş olmasına rağmen, Nato üyeliğini kabulümüz sonucunda bağımsızlığımız ortadan kısmen kalkmaya başlamıştır. Yaşanan darbeler ise bu işi körükleyerek, çağdaşlıktan uzak ve dini kesimlerin ülkeyi yönetme istekleri sonucunda yaşanan darbelerin fikir babalarını oluşturmuştur.
Belgesel nitelikli bu çalışmayı yazarken aynı zamanda; Atatürk’ün çağdaş dünyaya hızlı ve kolay entegre olabilmek için harf devrimini yaptığını, toplumun bilim ve teknolojiden yararlanma gücünü geliştirmek için tekke ve zaviyeleri kaldırdığını
, önceleri seçimle işbaşına gelen halifelik sisteminin zamanla saltanatın bir parçası olarak kirli siyaset oyunlarına alet edildiği için kaldırıldığını, yine kutsal din duygularının kirli siyaset malzemesi yapılmaması ve bu amaçla devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması amacıyla laiklik devriminin gerçekleştiğini, dünyaya ayak uydurabilmek ve çağı yakalamak amacıyla insanımızı hızla modern dünyaya entegre edebilmek adına kılık kıyafet devriminin yapıldığını, sizlere anlatabilmenin onurunu yaşadım. Ayrıca bu çalışmada Büyük Atatürk’ün kendi penceresinden; genel ülke ve dünya siyasetine, çok partili sisteme, modern hukuka, dini ve inanca, sosyal yaşama, kişi ve toplum sağlığına, basın ve kitle iletişimine, tarıma, bayındırlık hizmetlerine, sanayi ve ticarete ilişkin görüşlerini bu eserden keyifle bahsettim.