Gazetecilik nereye gidiyor?

Gazetecilik nereye gidiyor?

Bolu yerel basınının tecrübeli isimlerinden Takip Gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Ali Atalay, meslekte geçirdiği 25 yılı ve Bolu basının içinde bulunduğu durumu anlattı.

Haber:Sevgi PİLGİ

İnternet medyasıyla birlikte gazeteciliğinde artık eskisi gibi olmadığını belirten Atalay, gazeteci olmayan kişilerin açtığı internet siteleriyle birlikte mesleğin eski ağırlığının kalmadığını dile getirdi.

 

‘25 yıl geçti çok şey değişti’

Gazeteciliğe 25 yıl önce kameraman olarak başladığını belirten Mehmet Ali Atalay; “Lise yıllarımda düğünlere gider kamera çekimleri yapardım. Kameraya karşı bir ilgim vardı. Liseyi bitirdikten sonra 18 yaşında Köroğlu Televizyonunda işe başladım. Yerel televizyonculuğun yeni yeni başladığı dönemlerdi. Şuanki Bolu Belediye Başkan yardımcısı Rasim Özdemir’le birlikte çalışıyorduk. Haberlere birlikte çıkardık. Bazen ben kameran Rasim Muhabir olurdu, bazen de ben muhabir o kameraman olurdu. Zor günlerdi ama sabrettim, çalıştım. Sonra Köroğlu Televizyonunda haber müdürü oldum. Daha sonra da oradan ayrılarak Takip gazetesini kurdum. 10 yıldır da Takip Gazetesiyle birlikte Bolu basınına katkı sağlıyoruz. Şimdi geriye dönüp baktığımda koca 25 yıl geçmiş. İlk günden bugüne kadar gazetecilik anlamında çok şeyin değiştiğini söyleyebilirim” dedi.

  

 

‘Gazetecilik eskiden daha keyifliydi’

Mesleğe ilk başladığı yıllarda gazeteciliğin daha zor ama çok daha keyifli olduğunu belirten Atalay; “ Geçmişteki gazetecilik ile şimdiki yapılan gazetecilik arasında uçurum var. Eskiden bu işi yapmak daha keyifliydi. Şuanda muhabirler çok rahat. İnternet olayı zaten durumu farklı bir boyuta getirdi. Biz eskiden haberleri daktilo ile yazardık. Ya da kasetlere çekerdik, ajanstaki arkadaşlarımıza İstanbul’dan görüntü gönderirdik veya kaseti zarflayıp ulaştırılması gereken yerlere servisle gönderirdik. Faks makinesi ile haber metnini geçerdik. İmkanımız pek yoktu ama yaptığımız işten büyük bir keyif alırdık. Çünkü hazıra konmuyorduk. Şimdi internette hazıra konuyorsun, işin tadını alamıyorsun. Karda Cici Taksi’de elimde kasetle otobüs beklediğim zamanları çok özlüyorum” ifadelerini kullandı.

 

“İlişkilerimiz daha samimiydi”

Günümüzde internet siteleriyle birlikte kendini muhabir sananların sayısında da ciddi bir artış olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Atalay, “Sektörde kendini ispatlayamayan insanlar gelip ‘Ben gazeteciyim’ diyor. Gazeteyi kuran insan direkt Belediyeye gidip fatura kesmeye kalkıyor. Bizim zamanımızda durum böyle değildi. İlişkilerimiz daha samimiydi. Çünkü sayımız belliydi. 3-4 tane gazete vardı. Sayılıydık, herkes birbirini tanırdı. Daha itibar sahibiydik. Şuanda bu işi yapanların, özellikle gençlerin keyif aldıklarını düşünmüyorum.

Bizim zamanımızda basına daha çok değer verilip, dikkate alınırdı. O zamanlar birçok farklı parti vardı ve siyaset de çok hareketliydi. Siyasetçiler çok aktifti. O siyasi ortam, o dönemin STK’ları basına gerçekten de değer veriyordu. Çünkü basının işi gazetecilik yapmaktı ve muhabirler sayılıydı. Şuanda bir basın toplantısına gidiyorum yeni yeni muhabirler ortaya çıkıyor. İki ses kaydı çözen kendini muhabir, 500 lira verip internet sitesi açan kendini gazeteci zannediyor. Böyle bir ortamda nasıl gazetecilik yapacağız bende bilmiyorum” cümlelerine yer verdi.

 

“Ben Bolu’nun son 25 yılına vakıfım”

Gazetecilerden çok iyi yönetici olacağını belirten Atalay, sözlerini şöyle tamamladı; “Gazeteci yaşadığı şehirdeki her şeye vakıftır. Mesela ben Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın söylediklerine vakıfım. Valiliğin yapacağı çalışmalara vakıfım. Boluspor’un yapacağı antrenmanlara vakıfım. Ben yaptığım haberden dolayı Bolu’nun son 25 yılına vakıfım. Çözüm noktası ben değilim ama çözülmesi için aracıyım. En iyi yönetici gazetecilerdir aslında. Bizler halkın sesiyiz. Meslekte yeni yetişen genç muhabirlere de en büyük tavsiyem; meslekte hedefleri olsun. O hedefleri doğrultunda doğru bir şekilde ilerlesinler. Hedefleri asla para kazanmak olmasın. Zaten parayla başlarsan bu iş olmaz. Ama hedefini koyup o işi seversen zaman alsa da başarırsın.

DAHA FAZLASI İÇİN GAZETENİZİ ALMAYI UNUTMAYINIZ...

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
6EKİ2020