Aradan yıllar geçiyordu ancak Fuzuli nin mısraları hep bir karmaşada çıkıp geliyordu karşıma…
‘Söylesem tesiri yoktu, sussam gönlüm razı değildi…’
Yüzümü iyi olana çevirip iyiliğin büyümesine niyet ediyorum…
Tarih 06/02/2023…
Kalbimiz Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Malatya, Osmaniye’deydi, bedenimiz Bolu da, ruhumuz çok gerideler de, 1999 da …
Kırılan fay hatları toprakta değildi de hepimizin kalbindeydi…
Kalbimizde kaç fay hattı kırıldı, kaç göçük altında kaldık, kaç kez enkazdan çıktık bilmiyorum…
Kaçımız kaç kez öldü beklerken…
Üzerinden yirmi küsür yıl geçmişken kaç kez 1999 u tekrar tekrar hissettik içimizde.
Bilinçaltının hiçbir şeyi unutmadığını sadece ötelediğini gördük hep birlikte…
Kocaman bir çaresizlik duygusu gelip oturdu hepimizin içine.
Bolu olarak hepimiz biliyorduk bir şehrin bir gecede nasıl sessizce sustuğunu, bir şehir sustuğunda nasıl çaresiz kalındığını…
Çadır da yaşamanın, okulunun çadır olmasının nasıl bir duygu olduğunu… Koca bir kışın çadırda geçirilmesini, ne tarafa dönsen diğer yanının üşümesini...
Geceleri yıkılan çadır sınıfları her sabah tekrar onarıp yeniden yeniden bir umutla devam etmeye çalışmanın, en çok da korkmanın nasıl bir duygu olduğunu biliyorduk ama üzerinden çok zaman geçmişti hepimiz bütün bunları geride bıraktığımız her şeyi unuttuğumuzu sanmıştık.
***
Tarih 06/02/2023…
Aynı duygular yıllar sonra çıkıp geldi karşımıza…
İşte o anda kalbimiz o şehirler oldu, onlar için çabaladık, onlarla hem olanlara hem olmuşlara ağladık…
Yaşadığımız şehrin insan yüzünü görüp yeniden umutlandık…
Yardımlaşma için yarıştığımızı görüp bir kez daha inandık…
En çok da, en çok eleştirdiğimiz Z kuşağına hayran kaldık…
Afad depolarında sabahlara kadar yardımları ayrıştıran kolileyen incecik gençleri görünce bütün kalbimle minnet duydum her birine…
Bayram harçlıklarını hiç düşünmeden bağışlayan çocukları gördükçe bu Ülkeyi bu iyilik kurtaracaktı biliyorum…
Onların o aydınlık kalbi siyasetten arınmış, çıkarsız, plansızdı…
İhtiyacımız olan da buydu aslında…
İnsan olmak… İnsan olabilmek…
Canım Z kuşağı çocukları;
Birlik olmak, insan olmak istediğinizde neler yapabileceğinizi gösterdiğiniz günden beri inanıyorum, bu Ülkeyi sizin iyiliğiniz kurtaracak…
Ve Canım Atam Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunu düşünerek, ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."