CÜBBEDE Kİ ŞEYTAN.!

Aslında Türkiyenin içine düştüğü batıya düşmanlık rüzgârlarının estiği çıkmazın fotoğrafı oldu Mekkede ki kavga.

Para gani,

Mal gani,

Servet gani,

Mürit gani,

Durum bu olunca ‘tek başınıza yemeyin bizde varız gari dediler ve ikiye ayrıldılar.

Biri Kıyam der (kıymetli adam) diğeri Fatih Medreseleri (Masum Bayraktar)

Şeytan cübbenin içinde!

İşlerine geldiği zaman devletçi, gelmediği zaman örgütçü, dolandırıcıların reklamcısı, jet Fadılların işbirlikçisi…

Rahmetli Atatürke söver, ehl-i sünneti pazarlar, Allahın her nefsani şeyi haram kıldığı Kabe de, dünya menfaati için birbirlerini boğazlarlar.

***

Hikaye Bayezid Bestami den;

Mübarek, bu din taciri, şeytanı cübbelerinde taşıyanları asırlar öncesinden görmüş

Hazret yola revân olmuş.

Yıldızları rehber tutmuş, çölleri aşmış, varmış Mekkeye.

Kabe-i Muazzamada tavafını etmiş.

Hac farizesini bitirmiş, Kabenin avlusundan çıkarmış ki, bir de baksın Kabenin kapısında İblis!

Kapıya yaslanmış, kolunda bileğinden dirseğine kadar at yularları.

Hazret hemen tanımış tabi. Ehlullâh şeytanı gördü mü, bilir.

Bestami Hazretleri de tanıyıvermiş tabi hemen ve şaşırmış!

Bu iblisin Kabenin kapısında ne işi var diye düşünmüş.

Demiş ki; ‘sen ne ararsın burada.

Şeytanda dirseğine kadar sıra sıra yularları göstermiş.

‘Benimkiler içeride tavaf ederler, bitirmelerini beklerim. Sonra vurup yularları binip sırtlarına gideceğim demiş.

Bunun üzerine Bestami Hazretleri şöyle bakmış iblise;

‘Ben de var mıyım o beklediklerinin arasında demiş.

İbliste ona bakmış, şöyle bi alaya alır gibi gülüvermiş derken eğrilivermiş kulağına;

‘Sana yularsız da binerim demiş.

İşin gerçeği bu…

Neyse velhâsıl kelam; gel zaman, git zaman Beyazıdı Bestami memleketine dönmek için Mekkeden çıkmış.

Yola revân olmuş yine.

Çölleri, vahaları aşmış derken bir dere kenarına gelmiş.

Hazret, sıvamış paçalarını, tam dereyi geçecek bir de bakmış ki derenin kenarında, bir ağacın altında gözleri ağma, ihtiyar, aksakallı bir dede oturur.

Varmış yanına, hâl hatır sormuş.

İhtiyar; ‘Gözlerim görmez oğul hacdan dönerim. Ben bu suyu geçemem demiş.

Beyazıtı Bestami Hazretleri üzüntü duymuş, bu aksakallı aciz ihtiyara.

Hemen almış onu sırtına ve dereye girmiş.

Su biraz kabarmış.

Bata çıka derenin karşısına geçerlerken, tam ortasına gelmişler ki, ihtiyar kulağına eğilivermiş Bestami Hazretlerinin;

‘Ben sana yularsız da binerim demedim mi! demiş.

Şeytan nerde imiş?

Şeytanı arar isen tekkede ara, Mekkede ara...

Bana ulaşmaz diye de kibirlenme.

Yularısız biniverirler işte böyle.

Hâşâ ki ister isen Beyazıtı Bestami ol.

Mesele burada; tekkenin de Mekkenin de insanın içinde olduğunu bilmekte.

“Ne yerlere ne göklere sığdım. Mümin kulumun kalbine sığdım.”

O sebepten her ne arar isen tekkede, Mekkede arama.

Dön içinde ara.

Tekke de sen de Mekke de.

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Kayhan ACIKOL yazıları

30MAY2017