24 Haziran'ın ardından bir aydan fazla bir süre geçti. %22 oy alabilen Cumhuriyet Halk Partisi'nde seçmen bir değişim bekliyor. Son seçimlerde beklentinin çok altında kalan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin 8 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde oyunu arttıramayacağı ve hatta elindeki belediyeleri de kaybedeceği görüşü hakim. Her ne kadar MYK üyeleri ve CHP Genel Merkezi'ne yakın kimseler salt çoğunluk olan 634 imzaya ulaşılamayacağını düşünse de Muharrem İnce'ye yakın delegeler kurultayın yapılabileceğini söylüyor.
CHP'nin anti demokratik tüzüğü statükocu bir yapıda ve seçimli kurultaydan önce ele alınması gereken bir konu. Günümüz siyasetinde uzak olan bu statükocu tüzük bir an önce değişmeli yoksa partiyi daha kötü günler bekliyor.
Seçimlerden önce Bolu Havadis gazetesinde yazdığım bir yazıda Muharrem İnce'nin seçimi kaybetmesi sonrası kurultay isteyeceği ve bunun için her yolu deneyeceğini yazdım. Yine aynı yazımda kurultayın toplanmaması durumunda Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılarak DSP Genel Başkanı olması gerektiğini ya da başka bir parti kurarak değişim rüzgarını başlatması gerektiğinden bahsetmiştim.
Öyle gözüküyor ki 12
66 delegenin salt çoğunluğu olan 634 imza toplanmazsa Muharrem İnce tabandan gelen sese kulak vererek Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa edip başka parti kuracak ve ilk seçimde CHP'yi geçerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun bırakmasını sağlayacak. Buraya kadar yazdıklarım gerçekleşirse ilk seçimden sonra büyük kurultay yapılıp iki parti birleşecek ve Muharrem İnce zorlu bir periyodun ardından CHP Genel Başkanı olarak siyasete devam edecek.
Zaman ne gösterir bilinmez ancak bir gerçek var; Kemal Kılıçdaroğlu 10.seçimi de kaybetmemeli ve koltuğu bırakmalıdır. Bu taban artık iktidar istiyor, sosyal demokrat söylemleri ince sesle değil masaya yumruğunu vurarak duymak istiyor. Kılıçdaroğlu acilen bir büyüklük yapıp imza meselesini beklemeden partiyi kurultaya götürmeli ve görevi bırakmalıdır yoksa siyaset tarihi kendisinden feci bir hesap sorar...
