Uniar isimli önemli bir kuruluş tarafından yıllık periyotlarda öğrenci memnuniyeti ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi sınıfta kaldı. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan MHP Bolu İl Başkanı Ayhan Çelikkol “BAİBÜ bize İzzet Babamızın en önemli emanetlerindendir. Ona sahip çıkmamız gerekmektedir” dedi.
Uniar isimli firma tarafından gerçekleştirilen Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması 2024 sonuçları belli oldu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi yapılan araştırma sonucunda sınıfta kalan üniversitelerden biri oldu.
REKTÖRLÜĞÜN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ
Bu konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan ve BAİBÜ’nün İzzet Baysal’ın en önemli emanetlerinden biri olduğunu vurgulayan MHP Bolu İl Başkanı Ayhan Çelikkol “Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, ilimizin en önemli değerlerinden ve İzzet Babamızın en önemli emanetlerinden birisidir. Üniversitemizden Bolu’nun ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim düzeyi bakımından gelişimine katkı yapması beklenmektedir. Dolayısıyla üniversitemiz tüm yerleşkelerinde öğrencilerin huzur içerisinde öğrenim görecekleri, vakit geçirebilecekleri bir yer haline getirilmelidir. Ancak yaklaşık yedi yıldır üniversite yönetimini üstlenmiş bir anlayışın böyle bir hassasiyete sahip olmadığını ve Bolu’ya ve üniversitemize dikkat çekici bir katkı yapmadığını üzüntüyle gözlemlemekteyiz. Bu durum, Rektörlük biriminin bütün kararları kamuya kapalı kendi içindeki küçük bir çevrim içinde aldığı kaygısına yol açmaktadır. Başta İzzet Baysal’ın aziz hatırası ve Bolu halkı olmak üzere bütün paydaşları dışarıda bırakan bu anlayış bütün Bolu halkı tarafından üzüntüyle takip edilmektedir. Üniversite tercihlerinin açıklandığı bu günlerde üniversite yönetimi kontenjanların dolmasından duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Üniversitemize yerleşen öğrencilerin kaydolma sürecinde, baktıkları en önemli unsurlardan birisi mevcut öğrencilerin memnuniyet düzeyleridir. Nitekim mevcut öğrencilerin kayıt için karar verme süreçlerine bu durum doğrudan yansımaktadır. Bu açılardan dolayı üniversitemize misafir olarak gelen öğrenci arkadaşlarımızın üniversitelerinden memnuniyet duymaları bir gereklilik haline gelmektedir” dedi.
“BU TÜR SÖZLERİN HİÇBİR DEĞERİ OLAMAZ”
Rektör Alişarlı’nın üniversite ile ilgili olarak yayınladığı hoşgeldin mesajında belirttiği öğrenci odaklı yaklaşım konusunda gerçeği yansıtmadığını belirten Çelikkol “Üniversitemiz Rektörü Sayın Mustafa Alişarlı, üniversitemize yerleşen öğrencilere hoş geldin mesajı yayınlamıştır. Sayın Rektör, yayınladığı bu mesajda öğrenci odaklı yaklaşım, akademik mükemmeliyet, sosyal ve kişisel gelişim hususunda destek noktalarına dikkat çekmiştir. Ancak Uniar isimli önemli bir kuruluş tarafından yıllık periyotlarda öğrenci memnuniyeti ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarında dikkat çekilen bu noktaların gerçekte ne düzeyde olduğuna dair soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Hiçbir somut olguya dayanmayan bu sözler retorik olarak kulağa hoş gelebilir. Lakin hiçbir paydaşın dikkate alınmadığı ve bütün kararların dar bir paranteze sıkıştırıldığı açıkça belli olan bir yerde bu tür sözlerin hiçbir değeri olamaz. Siyasi parti temsilcileri olarak bizim ve bütün Bolu halkının beklediği şey, Üniversite yönetiminin, bütün paydaşlara bu konularda tatmin edici bilgiler vermesidir, soyut nutuklar atması değil. Aksi halde Bolu halkı, akademik/idari personel ve öğrenci gözünden üniversiteye olan bakışa ilişkin pozitif hiçbir değişme sağlanamayacaktır. Üniversite yönetimi bu kötü algının değişmesini, başta Bolu halkı olmak üzere bütün paydaşların katılımını sağlayarak gerçekleştirebilir. Şu anda görüntü, paydaşlar arasında bütün yükün sadece İzzet Baysal Vakfına yüklendiği ve diğer bütün paydaşların kendilerini işin dışında tuttuğu veya sürece dâhil edilmediği noktasındadır. Burada başta iş dünyası olmak üzere bütün paydaşlara fedakarlık ve büyük sorumluluklar düşse de asıl sorumluluk, diğer paydaşları bu sürece dâhil etme becerisi gösteremeyen üniversite yönetimine aittir” ifadelerini kullandı.
“TÜM TEŞKİLATLARIMIZLA ÜZERİMİZE DÜŞEN NE VARSA YAPMAYA HAZIRIZ”
Milliyetçi Hareket Partisi Bolu İl Başkanlığı ve tüm teşkilatlar olarak Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin gelişimi noktasında ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını vurgulayan ve çözüm önerileri sunan Başkan Çelikkol sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzzet Baysal Vakfımız, üniversitemiz gelişimi için tüm imkânlarını kullanmayı amaç edinmiş olmasına ve tüm maddi manevi imkanlarını seferber etmesine rağmen, üniversitemizin Uniar araştırma kuruluşu verilerine göre öğrenci memnuniyeti açısından “sınıfta kalmış” olması üniversite yönetimi başta olmak üzere ilgili paydaşların da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini akla getirmektedir. Bu bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi Bolu İl Başkanlığı olarak üniversitemizin bu durumundan duyduğumuz üzüntü ve hissettiğimiz sorumluluk gereği, teşkilatlarımızca yapılan araştırma ve istişareler sonucu ortaya çıkan üniversitemizle ilgili değerlendirme ve önerilerimizi sizlerle paylaşacağız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, paylaşacağımız önerilerimizin gerçekleştirilmesi için üzerimize düşen her şeyi tüm teşkilatlarımızca yapacağımızın garantisini verdiğimizin bilinmesini isteriz. Bu paylaşımı yapmaya bizi sevk eden en önemli etken, Bolumuzun en önemli değerlerinden ve İzzet Babamızın en önemli emanetlerinden biri olan üniversitemizin durumuna dikkat çekmek ve bazı öneriler sunmaktır. Böylece üniversite hakkında hem bir kamuoyu hassasiyeti oluşturulabilir hem de belli bir farkındalık oluşturulabilir ve daha sağlıklı sonuçlar alınabilir diye ümit ediyoruz. Üniversitemizin mevcut durumuna ilişkin değerlendirme ve önerilerimiz şu şekilde sıralanmaktadır:
• Üniversitemizde görev yapan birim ve kurum yöneticilerinin ulaşılabilirliği artırılmalıdır. Ulaşılabilirlik Cumhuriyetin kurucu ilkelerinden biridir. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir ve yurttaşlarla devlet arasındaki mesafeleri eşitlemeyi ana gaye olarak belirlemiştir. Hal böyleyken ilişkilerin ikili ilişkilere, benzer mensubiyetlere indirilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.
• Ulaşılabilir olmayan yöneticilerle akademik-idari personel ve öğrencilerin taleplerine cevap verebilmeleri, öğrenci ile sağlıklı iletişim kurabilmeleri mümkün değildir. Nitekim öğrenci gözünden memnuniyete yönelik yapılan araştırmalarda üniversitemizin en düşük sıralamayı kurumun yönetim ve işleyişinden memnuniyet alanında aldığı görülmektedir.
• Üniversitemiz için yapılacak atamalarda üniversite dışından değil üniversite içerisinde görev yapan akademik ve idari personel tercih edilmelidir. Farklı kurumlardan üniversitemize yapılan atamalar aidiyet duygusunu zedelemekte, bu da beraberinde akademik, idari sorunları getirmekte, sessiz istifalara yol açmaktadır. Öğrencilerimiz de bu durumun yansımalarından olumsuz etkilenmektedir.
• Akademik ve idari personelin aidiyet duygusunu ve iş huzurunu artıracak adımlar atılabilir ve böylece adil iş dağılımı sağlanarak ofis koşulları iyileştirilebilir. Bu adımlar sadece akademik ve idari personelin değil, öğrencilerimize sağlanan desteğin de olumlu yönde ivme kazanmasını sağlayabilir.
• Öğrenci temsilcilerinin yönetim süreçlerine “gerçek” ve etkin katılımı sağlanabilir. Nitekim öğrencilerimizi temsil eden en önemli yapı olan öğrenci konseyi seçimlerinin geçtiğimiz dönem yapılmamıştır. Ayrıca öğrenci dekanlığı şeklinde ihdas edilen yapının neye yaradığı da merak konusu olduğu gibi öğrencilere destek anlamında gerçekleştirdiği faaliyetlerin ne olduğu de kamuoyunda ciddi spekülasyonlara neden olmaktadır. İlk adım olarak öğrenci dekanlığının keyfi uygulamalarından vazgeçilebilir ve öğrencilerle sürekli iletişim halinde olacak açık bir yapı oluşturulabilir. Böylece öğrenci talepleri dikkate alınarak öğrencilerle ilgili konularda karar alma süreçlerine etkin katılımları sağlanabilir.
• Üniversite bünyesindeki kariyer merkezinin etkinliğini artırmak amacıyla mezunlarla iletişim için kullanılan mevcut sistemler güçlendirilebilir. Böylece program bazlı öğrenci kariyer temsilcilikleri kurularak ihtiyaç analizine dayalı etkinlikler planlanır ve bireysel kariyer planlamaya yönelik faaliyetler yaygınlaştırılabilir.
• Üniversite-sanayi ve üniversite-diğer kamu kuruluşları iş birlikleri geliştirilse bundan kim rahatsızlık duyar? Tabii ki hiç kimse. Mevcut durumda ilimiz sanayi kuruluşlarının sayısına ve üniversite programları incelendiğinde sınırlı sayıda iş birliği kurulduğu görülmektedir. Bu durum üniversite şehir bağlantısının oldukça düşük seviyede kaldığını veya düşük seviyede tutulmaya çalışıldığını düşündürmektedir. Bu durumun önüne geçmek için üniversitemize yıllarca hizmet etmiş, emek vermiş kişi veya kişiler yönetim kadrosuna danışman olarak görevlendirilebilir. Bu sayede yaklaşık yedi yıldır yönetimde olan ancak şehirden bir haber kalmış yönetimin şehirle olan ilişkileri olumlu yönde geliştirilebilir.
• Sınav süreçleri şeffaf hâle getirilerek gerçek manada öğrenci odaklı öğretim iklimi oluşturulmak için adımlar atılabilir. Ayrıca çevrimiçi platformların etkin kullanımı yaygınlaştırılarak üniversite web sayfasının işlevselliği artırılabilir. Dahası, akademik ve sosyal başarıyı destekleyecek ödül mekanizmaları kurularak bu tedbirler daha da geliştirilebilir.
• Yabancı öğrenci alımlarında nicelik ve maddi gelirin ötesinde, nitelik önemli olmalıdır. Oysa buna dair ne gibi kriterlerin esas alındığına ilişkin kamuoyu, açık hiçbir bilgiye sahip değildir. Üniversitemize ve ülkemize akademik anlamda katkı sağlayabilecek öğrencilerin seçimine yönelik kriterler konulsa ve üniversitemiz yabancı öğrencilerin doğrudan gelebilecekleri bir kuruma dönüştürülmese hem üniversitemize gelecek yabancı öğrencinin kalitesi hem de üniversitenin kalitesi yükseltilebilir.
• Her bölümde staj imkânı sağlanamayan alanlar için simülasyon ve vaka çalışmaları gibi alternatif çözümler üretilebilir.
• Üniversitemizin tüm yerleşkelerinde kütüphane ve laboratuvar altyapılarının güncel olmadığı söylenmektedir. Bunlar güncellenerek elektronik veri tabanlarının kullanımı yaygınlaştırılabilir. Bir diğer konu öğrenciler için birimlerdeki çalışma alanlarının sayısıdır. Birimlerde öğrenciler için modern çalışma alanlarının sayıları arttırılmalıdır. Buna ek olarak mevcut spor alanları iyileştirilebilir, amacı dışında kullanılan alanlar geri kazandırılabilir, spor malzemelerine ulaşılabilirlik arttırılabilir.
• Sadece Gölköy yerleşkesinde olmamak kaydıyla, tüm yerleşkelerde sosyal ve kültürel etkinlikler artırılabilir. Nitekim üniversitemizde bahar şenlikleri düzenli olarak yapılmamaktadır. Yapılan son bahar şenliklerinin gerçekleştirilme sürecinin öncesinde, yönetim tarafından sürece zarar verici adımlar atıldığı bilinmektedir.
• Öğrencilerimizin en çok olumsuzlukla karşılaştığı unsur ulaşımdır. Üniversite yönetimi ve Bolu Belediyesi arasında protokoller düzenlenerek bu sorunlar aşılabilir. Buna ek olarak yerleşkeye ve yerleşkeler içindeki ulaşım sağlanan araçların sıklık ve konforunun arttırılması için başta Bolu Belediyesi olmak üzere bütün paydaşlarla görüşülebilir.
• Üniversitemize ait tek yerleşke Gölköy değildir. Farklı ilçelerde ve il merkezinde yer alan yerleşkelerin gelişimine yönelik adımlar atılmalı, bu yerleşkelerdeki birimlerde öğrenim gören öğrencilere de benzer olanaklar sağlanmalıdır.
Tüm bu değerlendirme ve önerilerimiz hem öğrencilerin üniversiteye yönelik bakış açısına dayalı çalışmalara hem de Bolulu olarak dışarıdan yaptığımız gözlem ve tanıklıklara dayandırılmıştır. Nitekim daha önce de belirtildiği üzere Uniar isimli önemli bir kuruluş tarafından Türkiye genelindeki tüm üniversiteler için yıllık olarak yapılan öğrenci memnuniyet araştırması 2024 yılı sonuçları, üniversitemizin öğrenci gözünden bakıldığından sınıfta kaldığını göstermektedir. Mevcut yönetimin görev süresi boyunca da yapılan bu araştırmada üniversitemizin aynı seviyede seyrettiği de göze çarpmaktadır. Kamuoyuna sunulan bu değerlendirme ve öneriler Uniar araştırmaları ve mevcut öğrencilerin görüşlerine dayanarak oluşturulmuştur. Üniversitemize yönelik farklı açılardan değerlendirme ve önerilerimizde ilerleyen zaman dilimlerinde kamuoyuyla paylaşılacaktır.”