8 Mart Kadınlar gününe özel söyleşimiz Ümit Kozan'la. Umut Sanatta Resim Atölyesi'ndeki çalışmaları ve sergileri ile Bolu'da ismini duyuran Ümit Kozan 9 ay önce kurduğu NEV Fotograf adlı işletmesi ile son yıllarda yoğun talep gören özel gün fotoğrafçılığına adım attı. Girişimci kadınlarımızdan Kozan’la keyifli söyleşimizde, bu kez bolca fotoğraf konuştuk.
Ümit Kozan NEV Fotograf’ı anlatıyor. Gülümsüyor, “Biliyorum” diyor ve ekliyor ;”İşini iş olarak göremeyen, ticarethane olarak düşünemeyen ben, sevdim işimi, çünkü yaptığım şu; insanların mutlu anlarını sanatla yoğurup gelecekteki unutulmayacak anılara dönüştürmek ve kişiye özel özgün tasarımlarla onlara sunmak. Bundan daha keyifli ve güzel ne olabilir ki…”
-Nev Fotograf’ı kurmaya nasıl karar verdiniz ve sahi anlamı nedir ve neden fotoğraf değil de fotograf?
Evet, resimlerimle, Umut Sanatta Atölyemizle, açtığımız sergilerle tanıdınız beni daha çok. Sanat bir şekilde kaderim sanırım ki sonra fotoğraf girdi hayatıma. Öğrenme süreci baki tabiî ki ancak teknik anlamdaki yeterlilikten önce var olan sanat algısı-bakış- görüş derinliği ile çektiğim fotoğraflarımdan aldığım ödüller ve potansiyel iş imkanı bu alandaki yeteneğimi profesyonel alana taşımayı düşündürdü. Dağ tepe doğada gezmek kelebek, çiçek, böcek, sokakları insanları fotoğraflamak da harikaydı benim için ama ‘biraz para kazanmanın da zararı olmaz’ dedim ve girişimci ruh harekete geçti. NEV'in sözcük anlamı ‘Yeni’. Yabancı dilden bir isim asla istemedim işletmeme. ‘Fotograf’ da "G" ile dedemden nostaljik bir armağan. Sonuçta tüm fotoğraflar bir gün nostalji yaşatacak metalar. Yeni ile eskinin buluşması gibi. Uygun olmamış mı ama…
-Uzun süredir fotoğrafla ilgilendiğinizi biliyorum. İşe atılmanız neden bu kadar zaman aldı?
Niyetten icraata kadar geçen süre 2 yıl kadar evet. Oldukça uzun bir süre gibi görünse de dış mekân özel gün fotoğrafçılığı, son derece ciddiye alınması gereken, son derece sorumluluk yükleyen bir iş sahası. Ve ben o sorumluluğu almadan fotoğrafın hobi boyutunun keyfini çıkardım diyelim.
İNSANLAR FOTOĞRAFLARINDA RUHLARINI GÖRMEK İSTİYORLAR
Şunun da farkındaydım elbette, insanların özel anlarına dair hayalleri var. Onlar o anda başroldeler, biricikler, farkında değiller ama onlar görsel bir obje olarak fotoğraflarını ellerine aldıklarında yüzlerini, gözlerini, ellerini, saçlarını değil ruhlarını görmek istiyorlar. Bu anlamda tatmin olmak istiyorlar. Bu soyut bir anlatım ancak tam da böyle. İç dünyalarını, yaşadıkları en özel anların onlar için ne ifade ettiğini o fotoğraf karesinden okumak istiyorlar.
ÖZGÜN ALBÜM TASARIMLARIMIZ AYRICALIĞIMIZ
Onlara bu mutluluğu ya da memnuniyeti yaşatmak ancak sanatla tekniği harmanlamakla mümkün. Özgünlükle mümkün. Sadece son teknoloji makinesinden medet uman herkes yanılgı içinde bence. Sonuçta bunların bilinciyle geçen hazırlık süresinden sonra 1 Haziran 2017’de NEV Fotograf resmi kurulmuş oldu. Sezon olarak geç kalmıştım, biraz '113 Acil Fotoğrafçı" modunda çalıştım ama bu da bir süreçti ve portfolyo birikimi için gerekliydi. Yine de başarılı 2017 sezonunun ardından 2018 NEV yılı olacak gibi duruyor. (Gülümsemeler) Bu arada Bolu’da aynı alanda çalışan başarılı şirketler var onları da kutlamam ve kolay gelsin demem gerekir. Gerçekten yaptığımız iş zevkli olduğu kadar her adımı çok çok meşakkatli. Tam burada NEV’in farkından da söz deyim biraz; işini iş olarak göremeyen, ticarethane olarak düşünemeyen ben, sevdim işimi, çünkü yaptığım şu; insanların mutlu anlarını sanatla yoğurup gelecekteki unutulmayacak anılara dönüştürmek ve kişiye özel özgün tasarımlarla onlara sunmak. NEV Fotograf müşteri değil dost ediniyor. Gerçek anlamda böyle, hala fotoğraflarını çektiğim insanlarla görüşüyoruz her zaman yanlarındayım. Yanımdalar. Bundan daha keyifli ve güzel ne olabilir ki…”
-Son yıllarda çok yaygınlaştı bu tip dış çekimler bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Zaman zaman her sektörde bu tür evrilmeler yaşanıyor. Özel gün fotoğrafçılığı bu anlamda dört duvar arasından, yapaylıktan kurtuldu. İyi de oldu. İlgi tabii ki yoğun olsun ama süreçte gereksiz ve abartılı bir takım ritüellerin de geliştiğini söyleyebilirim. Güzel anlarını kaçırmalarına neden olan ayrıntılar hem maddi hem manevi olarak çok yoruyor herkesi. Sadeleştirmek en güzeli. Ancak fotoğraftan feragat edilemez elbette.
J
Burada fotoğrafın öneminden söz etmek doğru olur diye düşünüyorum. Fotoğraf kokular gibi hafızayı hislerinize taşırlar. Saliselik minicik zaman dilimine döndüğünüzde hatırladığınız, çoğunlukla o anda yaşadığınız duygudur. Yani demem o ki, yıllar yıllar sonra elinize aldığınız bir fotoğraf karesinde, gülümseyen, poz vermiş birilerini değil, o an yaşadığınız duygudur gördüğünüz. Şimdi konuyu sorunuza bağlarsak, evet doğa artık stüdyo, görsel anlamda inanılmaz bir şölen mevcut. Bu şölenin içinde var olup gelecekte duygu yolculuğuna çıkarken, sanatsal teknik ve meta kalitesi anlamında doğru seçimler yapmış olmanız gerekir. Mutlaka ve mutlaka. Arz talep dengesinde her iki tarafta da bir enflasyon yaşanıyor tabiri caiz ise. Talep var arz var ama bir gerçekte var ki kalite talebi baki olmalı. İnsanlar fotoğrafın önemini kavrayıp anlık maddi kaygılarla yola çıkmamalı. İnsan kendini üzmek ister mi? Fotoğraf bir duygu arşividir belleğinizin en birinci yardımcısıdır. Sadece bunun için bile fotoğrafın önemini ve değerini teslim etmeli ve buna göre hareket etmeli. Anlar anılara dönüştüğünde pişmanlık yaşamamalı. Önemle altını çiziyorum. İşte reklamımız da geliyor;
NEV ne diyor;”Gelecek Geldiğinde Geçmiş NEV Fotograf İle Hatırlanacak. “
Çıktığım yol özel ve güzel. Öncelikle ekipteki yetenekli ustalara, destek veren tüm dostlara, bizi tercih eden ayrıcalığımızı taşıyan özel insanlara, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir kadın girişimci bir sanatçı olarak benimle yaptığınız söyleşi için sizlere yani, soru sormanıza bile fırsat vermeden konuşturduğunuz için Bolu Havadis Gazetesine çok teşekkür ediyorum. Tüm okuyanları www.nevfotograf.com web sayfamızı ziyaret etmeye davet ediyorum. Lütfen tanışalım. Son olarak epeyce önce yazdığım gazetenizde yayınlanan köşe yazısından bir alıntı ile hoşça kalın diyorum.
"Sanat ve fotoğraf diyorum…
Objektifim diyorum,
Vizörüm 3. gözüm diyorum…
Her yan kadraj altında…
Hayret ediyorum…
Güneşin ılık sarısının yalayıp geçtiği,
Çöplüğün kıyısında yaralı duvar,
İnşaat demirlerinin grisinde soluklaşan,
Ağır adımlarla ama ihtişamla yiten bir tarihi mekan,
Tellerin direklerin kirlettiği gökyüzü,
İllaki rengarenk şalvarın yataklığında,
Büyüttüğü çocuğu ile bir dilenci,
Sıcacık evinde ders çalışması gerekirken,
Şenliklerde çiçek balonlar satan bir kız,
Özetle,
Keyfime keder yüzerce kanıt kare ile,
Farkındayım fazla fazla…
Bir arının yüzü,
Kelebeğin sözü,
Yaprağın dokunuşu,
Çimenlerin okşayışı…
Bilinenle bilinmeyen arasında,
Arafta sarraf olma yolunda…
Doğanın,
Doğmayanın kalp atışında,
Ölenin,
Dirilenin sesinde,
Kendinin farkına varmaksa,
İçten içe sarsılıp yansıtmaksa sanat,
Henüz hayatta iken,
Gaibi yenmişlikse,
Yaşasın o vakit sanat…"