Kadın Doğum ve Çocuk Ünitesi binasının, kuruluşundan şu anki haline kadar birçok aşamadan geçtiğini ve hem Osmanlı hem de Cumhuriyet Dönemi mimarisini barındırdığını aktaran Semih Dimicioğlu, herhangi bir yıkım söz konusu olduğunda ortadaki tarihi binanın eski haline getirilerek korunması gerektiğini vurguladı.
Haber: Esra Ayden
Ak Partili Belediye Meclis Üyesi Semih Dimicioğlu, Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı birinci birleşiminde yaptığı sunumla; şu anki adı İzzet Baysal Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Ünitesi olan Memleket Hastanesi’nin tarihini anlattı.

Frengi hastalığını yenmek için kuruldu
“-Bolu 3 tepe üzerine kuruldu diye yazar birçok kitap. Karga Tepesi, Hisar Tepesi ve Fırka Tepesi” diyerek söze başlayan Meclis Üyesi Semih Dimicioğlu, “Bolu aslında 4 tepe üzerine kurulmuştur. 4’üncü tepe de ‘Uğurlu Naib Tepe’ dediğimiz bugünkü Kadın Doğum Hastanesi’nin bulunduğu tepedir. Uğurlu Naib adını batısında bulunan Uğurlu Naib Tekkesi’nden almıştır. Tekkenin batı kısmında, bugünkü Kızılay Hamamı’nın olduğu bölge de ‘Uğurlu Naib Çayırlığı’ diye geçer. Memleket Hastanesi 1887 yılında, Dünya’yı kasıp kavuran frengi hastalığını tedavi için Mutasarrıf İsmail Kemal Bey tarafından, bu Uğurlu Naib Çayırlığı’nda kurulmuştur. Kızılay Hamamı da hastanenin hamamı diye geçer salnamelerde (Osmanlı yıllığı) fakat o daha erken Osmanlı Dönemi’ne ait bir yapıdır. Hastane kurulduktan sonra orası da hastanenin hamamı, gasilhanesi olarak kullanılmıştır. Bina daha sonra kuzey kısmına yapılan ilavelerle sanat okulu olarak kullanılmış, sonra da yurt binası olarak kullanılmıştır. Anıtpark’ın kuzeyinde, Kızılay Hamamı’nın güneyinde yer alan yapı Koruma Kurul kararına rağmen hafta sonu iki günde yıktırılmıştır” dedi.

Ortadaki yapının korunması gerekiyor
Semih Dimicioğlu, şimdiki hastanenin 1938 yılında İzzet Baysal şirketinin ihalesiyle yapıldığını ve Ahmet Baysal’ın babası Mehmet Baysal tarafından inşaatın yürütüldüğünü dile getirerek; “Bugünkü hastane binası için 1938 Bolu İl Yıllığı’nda, 50 yataklı ve asrın icaplarına uygun hastane binasının 1939 yılında biteceğini, hastanenin buraya taşınacağını yazmaktadır. Ancak hastane 8 Mart 1943 tarihinde hizmete girebilmiştir. 1996 yılında hastanenin sağına ve soluna yeni binalar eklenmiş ve görünümü de modern yapıya dönüştürülmüş. Orta kısımdaki yapı bence tescillenmesi gerekir ve sonradan eklenen mimari elemanlar eski haline getirilerek kesinlikle korunması gerekir; eğer bu yapı yıkılır ise” şeklinde konuştu.

Yapının orijinal hali ortaya çıkartılmalı
Memleket Hastanesi’nin genel tarihçesini(restitüsyonunu), Eskişehir Üniversitesi’nde akademik ortamda bir bildiri olarak yayınladığını belirten Dimicioğlu, “Oradaki mimar arkadaşların çok ilgisini çekti ve çok önemli bir yapı olduğunu Eskişehirliler tespit etti. Şimdi bizim Bolu olarak, bu yapının tekrar ortaya çıkartılması için çalışmamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Özcan; ‘Orada tescilli bina yok’
Semih Dimicioğlu’nun ardından konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Geçen hafta Anıtlar Yüksek Kurulu’nun değerli başkanı ve müdürü Bolumuza geldiler, bizi ziyaret ettiler. Hatta rekreasyon alanı olarak ilan ettiğimiz bölge ile ilgili bir ön inceleme geçirdik. Ancak benim bilgim yoktu; kurul, rekreasyon alanı talebimizi geri çevirmiş. Ek bilgi vesaire istemiş gerekçe olarak. Ama kurul başkanımızla da görüştüm. Sonra Senem Hanımla birlikte oraya gittiler. Oraya yapılmak istenen yapı hakkında Asuman Hanım kendisine bilgi verince, zaten ona hiç sıcak bakmadıklarını gördüm. Ben de binalardan birinin tescilli olup olmadığını sordum. O da ‘hayır orada tescilli bina yok’ dedi. Meteoroloji Müdürlüğü binasını sordum, o da tescilli değilmiş; ben orayı tescilli zannediyordum. Eski Valimizle de konuşurken; ‘Karacasu yolundaki yerle takas edersek, biz orada ortadaki tescilli binayı koruyarak bir şey yaparız’ demiştim. Ama tescilli bina değilmiş. Pek de orayı tescilleme düşüncesinde olduklarını ben hissetmedim” diyerek Semih Dimicioğlu’nun sunumda gösterdiği, hastanenin orijinal halinin de oldukça güzel olduğunu söyledi.
