YENİ BİR BAŞLANGIÇ

En başından beri, iyi kampanya yürüteceğinin kanıtlarıyla dolu bir seçim sürecinin sonunda, Bolu yeni belediye başkanına kavuştu. Halk seçimini yaptı. Bize hayırlı olsun demek düşer. 

Peki bize tek düşen bu mu, bu kadar mı, elbette değil.

 

Belediyeciliği hasbel kader öğrenmiş biri olarak, mevcut yönetimin, bize göre, eksiklerini iki sebepten söylememiz gerekli.

 

Aman diyeyim, aşırı kibirden Allah’a sığınırım. Bu işi en iyi ben bilirim iddiamız hiç olmadı. Zaten çok iyi bilse idik, şu anki konumumuz farklı olurdu. Ancak siyasi kimliğimiz, halkın bizi muhalefete layık görmesi ile de; eleştirme hakkını ve zorunluluğunu doğurmakta. İkinci olarak fıtratımız gereği, Bolu ile ilgili konulara kayıtsız kalmamız olasılık dışında.

Öyleyse, elbette beğendiğimiz işleri atlamadan, bize göre yanlışları; 

Eğer “madem çok biliyodun niye kendin yapmadın” denmeyecekse, aklımızın erdiği projeleri paylaşmak adına, çoğunlukla belediye ile ilgili ama genel manada Bolu’yu ilgilendiren konularda birkaç satır karalayıp, Mehmet Demirci kardeşimizin havadis veren sayfalarına misafir olacağız. 

Hazır balık sezonu da açıldı. O zaman yeniden vira Bismillah…

 

2 yılın Değerlendirmesi

“Sana mı düştü” yorumunu yazmadan sonunu bekleyin paragrafın.

Belediyecilik hem çok kolay hem çok zor bir iş. Bunun detayına inmemi beklemeyin. Söylenebilecek en önemli şey belki şu. İyi, işini bilen, sağlam ve dimdik duran bir ekiple koordine olmanız ve aynı pencereden baktığınızda, aynı şeyleri görebilmeniz halinde, sizin tatilde olduğunuzun farkına bile varılmadan, tıkır tıkır yürüyebilecek bir sistem kurabilirsiniz. Yani bu kadar kolay. Zor olan ise işte bu ekibi kurabilmek ve sürdürülebilir olmasını sağlamak.

 

İşte tam bu sebepten, 2 yıllık geçmişi olan bir idareyi eleştirmek te değerlendirmek te, acımasızlık olur. Bu satırların yazarı acımasız değil.

 

Ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer konu da, yazar önce Bolu’lu, sonra teknik meslek sahibi, araya sıkıştıracak pek çok şey olmakla birlikte, en son siyasetçi kimliği ile yazılar yazmayı kendine düstur edinmiştir. Elbette siyasi bir kimliği ve bir hayat görüşü vardır, ancak liberal bakış açısı ile konuları değerlendirmeye çalışacaktır.

 

Tabi bunu söylerken, yıllarca amatör sporculara ince ince katkı sağlayan Bobesten bahsetmeden, elindeki imkanlarla genç insanlara yüzme kursu verilen, sinekten yağ çıkartılarak yapılan yüzme havuzunu, “eski başkan kendine jakuzi yapmış” şeklinde basına yansıtan bir anlayışa yanlış yaptığını söylemek; SİYASETTİR diye düşünen varsa bir sonraki satırı hiç okumayabilir. (kapat kapat kapat)

 

Edep yoksunu açıklamaları ile ilgili şeyleri sadece bu cümlede göreceksiniz, zira kendini bağlar. (valla yazmayacağım)

 

Aklıma takılan şu günlerdeki konu ise mevcut kanalın kapatılması ile ilgili. 

  1. Kalıcı konutlar bölgesi diye artık dilimize yerleşen bölgede, sabah akşam spor yapan insanları görmek mümkün. Kanala yakın.
  2. Alaaddin Yılmaz döneminde kanal yoluna bir proje düşünülmüştü. Kamuoyuna da sunulduğunu hatırlıyorum. Projenin detayını boşverin şimdi ancak; mevcut idarenin de bu yolda aynı paralelde bir düşüncesi olduğunu sanıyorum.
  3. Eğer düşündüğümüz kadar güzelleşirse oldukça geniş olan bu yolda ilerleyen zamanda yaya, bisiklet trafiğinin yoğun olması beklenir.

 

Eğer önermeler doğruysa, yollarımız biraz dar olmuyor mu? Bordürleri döşenmeye başlayan yolu gördüğümüze göre, bir projesi var (mı?). Bu proje teknik insanlarla tartışıldı mı, tartışılmalı mı?

 

Bizim pek bir işe yaramayan İM odamız hadi konudan uzak tutuldu, mimarlar odası bu konudan haberdar mı? (oda başkanı ile görüştüm onun haberi var biraz)

“Ben mimar oldum buba” diyerek eve gelen yeni yetme mimarlarımız, Bolu’ya dair bir fikriniz var mı? Bu çocukların da fikirlerini dinleyen bir yerler var mı? Estetik kurul, kent konseyi dikkate alınıyor mu?

Gerçekten merak ediyorum.

Yarına gülümseyelim, yarın da gülümseyebileceksek. İlk yazıda boğmak olmaz.

O vakit sevelim sevilelim, (bu) dünya kimseye kalmaz. 

 

Haftanın Anketi 

Dava nedir, dava adamı kimdir?

  1. Mahrem bir konudur, fikrim kimseyi ilgilendirmez
  2. Dava şalvar davasıdır, davacı ile davalı arasındadır
  3. Davamız özgürlüktür, davalımız emperyalizm
  4. Öyle her bir şeyin davası olmaz

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
9EKİ2021