Başlangıç Notu: (Bu mektup Arzu ablama(Aydın) özel yazılmış bir mektuptur. Yani ikimizin arasında, başkalarının okumasını istemem.)
Sevgili Arzu Ablacığım;
İlk mektupta hitap ederken çok zorlanmıştım biliyorsun.
Bugün rahatça abla diyebilirim. Hem Asiye Halanın da gönlü olmuş olur.
Beni Bolu’da en iyi tanıyanlardansın, bilirsin;
Yüreğimdekini saklayamam, riyakarlık yapıp, kızgınlığımı gizleyip hiçbir şey yokmuş gibi davranamam.
Ha bir de dilimi tutamam.
Zuhal kaç kere söyledi; ‘Şu eşek arısı sokulası dilini bir kere tut’ diye
Ama huy bu çıkmıyor!
***
Sevgili Ablacığım;
Mektubuma başlamadan önce biraz kendi kendimi öveyim.
Bir türlü vaz geçemediğim, bu lanet olası egomu az tatmin edeyim.
Biz bu saçları değirmende ağartmadık.
Dile kolay 20 yıl Bolu’da dayak yedim.
Bu şehirde oturup gözyaşı dökmediğim kaldırım köşesi kalmadı.
Yüreğim, canım öyle yandı ki,
Gözyaşı dökmekte neymiş, gözümü döktüm ağladım...
Neyse, kendime söz verdim, bu kez edebiyat yapmayacağım.
İçimden geldiği gibi anlatacağım.
***
Hatırlar mısın bilmem;
Senle ve Fehmi Reisle son samimi konuşmamız üç Ramazan öncesi Kamuran’ın ofisindeydi.
2021’in Ramazan arifesi,
Fehmi Reis aradı, ‘gözleme yiyorum’ dedim.
‘Kamuran’ın oradayız Arzu Ablada var, bize de gözleme al gel’ dedi.
Cebimde ki son parayı vererek Oklava’dan gözleme alıp geldim.
Ben anlattım, anlattım, anlattım ama karşımda taş duvar vardı.
Son cümlem;
‘Siz bana kulaklarınızı ve yüreğinizi kapatmışsınız, beni artık duymuyorsunuz’ oldu.
O günden sonrada ne Fehmi ne sen beni duymadınız.
Avazım çıktığı kadar bağırdım, duymadınız.
Haykırdım, duymadınız...
Kaç kere söz verdiniz hatırlamıyorum, tutmadınız.
Anlatmaya çalıştım, anlamadınız.
Pizum Temel gibi; ‘Aha ne oldi!’ diyesim geliyor ama kendimi tutuyorum.
Biliyorum ki, bunu da anlamayacaksınız.
***
Sevgili Ablacığım;
Seçim sürecine ve sonuçlarına girmeyeceğim.
Başka bir köşe yazısında değerlendirme yapacağım.
Ama şunu söyleyeyim ki, bu seçimin galibi biz değiliz, sizsiniz.
Çünkü biz, veya kendi adıma söyleyeyim, ben 2-1 olması için uğraştım.
Cumhur İttifakı 3-0 alsın istedim.
Sizinkiler illa da 1-1-1 olsun dediler. Oldi, tebrik ederim.
En son Köroğlu Tv’de yaptığım programı seyrettin mi bilmiyorum.
Seyretmediysen, şimdi vaktin boldur muhakkak izle,
Gazetelerin sayfalarından kaldırılmış ama benim sosyal medya hesabımda bulabilirsin.
Orada da, seçimin başında da hep şunu söyledim;
‘Bu seçim Arzu Aydın’ın seçimi olacak. Vatandaş 5 yılının karnesini verecek’ diye.
İçindeyken düşünmedin ama en azından şimdi geçmişi göz önüne alıp bi düşün’
İlk mektubun son cümlelerini hatırlıyor musun, yormayayım ben hatırlatayım;
“Velhasıl bizde durumlar böyle Arzu Hanım!
Belli ki bu seçim senin seçimin olacak.
Gökten 3 elma düşüp birilerinin başına konacak.
Birisi Coşkunyürek, birisi Bizim İsmail olacak.
Allah büyük bakalım gün doğmadan neler doğacak.”
***
Ha bu arada Bizim İsmail’de başarılar diliyorum.
İnşallah ona inanları mahcup etmez.
Son programda Onun içinde şunu söylemiştim.
‘İsmail benim gözümde Aladağlar deresinin başında ki o suyun sesidir.
İnsanın yüreğini temizleyen, katıksız, kirlenmemiş, saf ve temiz.
Dere aktıkça o saf sese başka sesler karışır, fabrika atıkları karışır, kirlenir.
İnşallah Bizim İsmail kirlenmez ve aynı temizlikle akar’
Duamız budur.
Neyse İsmail’i ve nasıl bu başarıya ulaştığını bi ara konuşuruz.
***
Sevgili Ablacığım;
Süreçte takip ettin mi bilmiyorum.
Birçok kez dile getirdim.
‘Bu benim son seçimin’ diye.
Bunda kararlıyım. Yıllardır çok yoruldum.
Bu güzelim şehri yöneticilerinden Milletvekillerinden korumak için çok savaş verdim.
Köşeme çekilip, şiirlerimi, öykülerimi yazacağım artık.
Sen tekrar siyaset sahnesine döner misin bilmem ama ben olmayacağım.
Bu mektubu da yanlış anlaşılmasın, senin değil, benim veda mektubum olarak yazıyorum.
Sana ve Fehmi Reise böyle veda etmek geldi yüreğimden.
***
Ne demiş Rahmetli Neşat Ertaş; ‘Geçinmeye gönlü olan geçinir’
Bundandır ki, ikinizin de gönlünden geçenler başım üstüne.
Serdengeçti’yi Fehmi Reis sever, sen sever misin bilmem ama onun sözleriyle bitirelim;
‘Artık olan oldu bize,
Gelsen de bir gelmesen de,
Gelemeyiz biz yüz yüze,
Gelsen de bir gelmesen de...
Hep kendini çektin naza,
Yok bahara yahut yaza,
Bıktım gayri yaza yaza,
Gelsen de bir, gelmesen de...
***
Yüce Rabbim ikinizin de gönlüne göre versin.
Benim haklarım helal, Fehmi Reise söyle oda helal etsin...