Daha üzerinden 2 ay bile geçmedi ‘Memleketin Motosiklet Popülasyonu ve Sorunları’ diye başlık atalı. Dün yine İzzet Baysal Caddesinde bir kaza olmuş. Durum, Türkiye’nin her yerinde benzer şekilde. Her gün yüzlerce motosikletlerin karıştığı trafik kazası oluyor. Yarın yeni bir kaza haberi duymamız çok olağandır. Motosikletler Dünyanın hiçbir yerleşim yerinde ne kaldırımdan gidebilir ne de yayalara için düzenlenmiş yollardan. İzzet Baysal Caddesi’nde ki uygulama geçmiş dönemde üzerinde düşünülmeden planlanmış her türlü kaza olasılığına açık bir projedir. Birçok ülkede, kaldırımların bir bölümü bisikletlere ayrıldığı doğrudur ama sadece bisikletler için ayrılmıştır. Motosikletler ise diğer ulaşım araçlarının kullandığı yolu kullanmak zorundadır. Sıkıntının esas kaynağı ve sorumlusu idaredir.
Bolu Belediye Başkanı, almış olduğu bir kararla meydanlara, parklara, izmarit, çekirdek kabuğu, vs. atanlara bu yolla çevreyi kirletenlere ciddi bir ceza uygulayacağını kamuoyuna duyurdu. Özellikle çekirdek çöpü konusunda yıllarca yazılar yazdım. Değişen bir şey olmadı. Hatta daha da kötüyü gitti. Sigara izmaritini ayrı bir parantez açarsak, sigara izmaritini yere atmak az gelişmişliğin zaten en belirgin özelliğidir.
Bu ülkede sigara izmariti nesillerdir yere atılır! Maalesef görgümüz bu kadar. Bunun değişmesi birkaç neslin geçmesiyle belki mümkün olur ama gidişat bu değişikliği hiç ama hiç göstermiyor. Her geçen gün çürüyen ve avamlaşan bir toplumla karşı karşıyayız. Bu ülkede görgüsüzlük şu anda net prim yapıyor.
Kapalı alanlarda sigara içmek yasal olarak yasak. Bu yasağın göstermelik olduğunu hepimiz biliyoruz o da ayrı bir mesele. Belediyemiz, vatandaş izmarit çöplerini yere atmasın diye kafe, restoran ve benzeri yerlerin kapı önlerine dış mekân küllükleri koymuş. İyi niyetli bir çalışıma olarak nitelendirebiliriz. Peki belediyemiz ya da diğer kurumlar son 1 yıl içeresinde kaç kafe ve restorana kapalı alanda sigara içildiği için ceza kesmiş? Tavanı açılır kapanır sistemlerle birçok mekânın bu yasağı deldiğini biliyoruz. Sevgili okurlar sigara yasağının gerçek anlamda uygulandığı ülkelerde ki durumu size söyleyeyim. Mekânın hiçbir noktasında, üstü ve yanı açılır kapanır bölümleri, şemsiyeli bahçeleri, mekânın dışında kaldırımlara paralel olan duvar ve saçak dipleri dahil hiçbir yerde sigara içemezsiniz. Sigara içebilmek için en az 5 metre uzamanız gerekiyor! Kimsenin bir ayrıcalığı yok. Sigara kahve veya sigara içki keyfi aynı anda hiçbir mekânda yapılamıyor. Ne beylik ne de abilik geçiyor.
Son aldığım duyumlara göre, Belediyemiz özellikle büyük marketleri denetlemeye başlamış ve uygunsuzluk tespitlerinde bulunuyormuş. Mahalle içlerinde mantar gibi çoğalan bu marketlerin ciddi anlamda çevre ve gürültü kirliliğine sebep olduklarında birebir şahidim. Dolayısıyla denetlemelerin sıklıkla yapılmasından yanayım. Ancak madalyonun bir başka yüzü daha var. Bu işletmeler ruhsatlarını alırken uygunluk denetimleri neden yapılmaz. Bolu’nun en güzel iki meydanından biri olan Belediye Meydanı’na, tarihi dokusuyla da öne geçen bir noktada neden bir gross markete yol verilir? Dolayısıyla bu ülkede nerede bir sorun varsa bunun esas sebebi idarelerdir. O idareleri idare edenlerde Japonya’dan gelmediğine göre bu bir kısır döngüdür.