SUÇLU KİM

SUÇLU KİM

Ocak ayı gazeteye yazı göndermekte en zorlandığım ay oluyor. Aslında sosyal medya bağımlılığı üzerine  ve  son olarak bulunduğum Almanya da kaleme aldığım iki yazım olmasına rağmen bir türlü göndermedim. Meğer önümüzde bizi bekleyen büyük bir trajedi varmış.

Kelimeler yetersiz kalıyor. Canımız yanıyor, ruhumuz kararıyor. Bolumuz tarihinin en trajik  en büyük afetlerinden birisini yaşadı. Canlarımız gitti, misafirlerimiz gitti. Ahmet Kutsi Tecer’in dizelerindeki; “Orda bir dağ var uzakta, O dağ bizim dağımızdır. İnmesek de çıkmasak da, O dağ bizim dağımızdır” dediğimiz Kartalkayamız gitti. Biz Boluların gururu gitti. Kara bulutlar çöktü güzel memleketimin üzerine.

Büyük bir acı yaşıyoruz, her geçen dakika artan hiç bitmeyecek gibi.. Bir de üstüne üstelik  iki gündür ağzı olanın konuştuğu, konuşturulduğu başka bir faciayla karşı karşıyayız. Bir susun Allah aşkına! Saçma sapan yorumlarınız fikirleriniz herkesin bilir kişiye dönüştüğü bir  kaosun içindeyiz.  Adam üniversite hocası, konuşuyor; ben otele girdiğimde ilk halıya bakarım geç tutuşurluk özelliği var mı diye. Neresinden anlıyorsun bir de onu söyle anlından öpeyim seni. 

Suçlu Kim? Suçlu o kadar açık ve net ortada ki bu kadar bilir bilmez kişiyi konuşturmaya gerektirecek en ufak bir sebep yok. Suçlu; iktidarların oluşturduğu sistemdir, tüm olaylara siyasi bakma düşüncesidir, haktan, hukuktan, vicdandan ve adaletten uzaklaşmamızdır. Kısaca hepimiz suçluyuz. Bu gerçeği önce kabul edeceğiz. Millet ve toplum olma becerisini  düşünce yetisini kaybetmiş bir ülkeyiz. Adına siyaset dediğimiz hastalıklı kurumun esiri olmuş durumdayız. Bu ülkeyi yönetenler bu sorumlulukları üzerinde taşıyanlar İsviçre’den gelmiyor. Dolayısıyla hepimiz bu suçun ortağıyız. Bu insanları biz seçiyoruz.  Birbirinin kötü kopyası siyasetçi bürokrat sarmalında  hayatlarımız gidiyor.

Beceremiyoruz! Kanunlarımız kurallarımız yönetmeliklerimiz yetmiyor ya da  bunları takmıyoruz bir şekilde üstünden geçiyoruz. Çünkü kötüyüz, liyakatsiziz, kompleksliyiz, hazırcıyız, ucuzcuyuz, aç gözlüyüz. Benciliz, düşüncesiz, vicdansız. Ne bekliyoruz ki? Kartalkaya bölgesinde kış aylarında yaşanan turizm yoğunluğunu göz önünde bulundurmayan oraya bir itfaiye istasyonu kurdurmayı planlayamayan, her sezon kırık vakalarının sıklıkla yaşandığı bir noktaya, bir ambulans koyulmasını şart koşmayan bir yönetim modelinin getirilerini yaşıyoruz. 

Bolu Belediyesi! Geçiniz bunları! Efendim kusurları tespit ettiği halde gerekeni yapmamış. Suç duyurusunda bulunmamış. Sen önce kendi kusurlarına bir bak. Aynaya bir bak. Bolu Belediyesi’nin bir kusuru varsa bu senin de kusurun sayılır. 2019’dan bu yana bu belediyede müfettiş eksik olmuyor kardeşim. 

Bir defa, itfaiye müdürlükleri belediyelerin uhdesinde olmamalıdır zaten yanlış buradan başlıyor. Çünkü hassas bir konuda kamu görevi  yapmaktadırlar. Tıpkı 112 veya AFAD gibi  ayrı bir yapılanmaya sahip olmalıdır. Bolu Belediyesi İtfaiyesi’nin yangına müdahalesi zamansal olarak rekor seviyede olmuştur bu konuda yanlış anlaşılmak istemem.  Ama bu ülke itfaiye öncü aracı diye makam araçlarının alındığı bir ülkedir. Sistemsel çarpıklık vardır.

O kadar çok eksiğimiz var ki say say bitmez.  Siz hiç  bir konaklama tesisinde özellikle de doğa otellerinde, otele giriş yapan bütün misafirlere acil durum bilgilendirme kartı verildiğini gördünüz mü? Bence o bile yetmez, uçaklarda olduğu gibi kısa bir  güvenlik sunumu yapılmalıdır. Hepimiz biliyoruz. Köroğlu Dağları Turizm Master Planı adı altında oldukça büyük bir alan üzerinde lekeleme (Tesis alanlarını belirleme) çalışmaları yapılıyor. Acaba bu planlamalar içinde kaç tane itfaiye ve ilk yardım istasyonuna yer verildi. Bu yaşananlardan bir ders alabilecek miyiz? Sayın Milletvekillerimize de büyük görevler düşüyor. Dünya sıralamasına girdiğimiz bu acı olayın bir benzeri bu topraklarda asla bir daha yaşanmaması için Bolu’nun turizm bölgelerinde ihtiyacı olan kamu hizmet alanları hakkında acil çalışma yapmaları gerekiyor. Sadece misafir ağırlama ve ziyaret etme faaliyetleriyle olmuyor bu işler maalesef.

Gültekin, Güner, Doğan ve Yaman ailelerinin  acısını yüreğimde hissediyorum. Bolumuza, Kartalkayamıza gelen misafirlerimizi bu şekilde uğurlamanın hüznünü yaşıyorum. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimizin Mekanları Cennet Olsun. Bizleri affetsinler. Çünkü biz hepimiz suçluyuz.

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Cumhur BANDAKÇIOĞLU yazıları

24OCA2025