Tarihi Yazan Zaferlerin Destanını Yazan Milletin Evlatlarıyız. Ne Mutlu Bilene…

Tarihi Yazan Zaferlerin Destanını Yazan Milletin Evlatlarıyız. Ne Mutlu Bilene…

Çanakkale, teknoloji sahibi emperyal güçlerin yıkım için geliştirdiği çelik ve silahlarının,

iman dolu bir göğüsle her biri birer serhat taşı olup aşılmazlığın sembolü olan Müslüman

Türk Milleti ile karşı karşıya geldiği yerdir.

Çanakkale, bir milletin tarihi, kültürü, inancı ve bütün mirasları ile millet olmanın, birlik ve

beraberliğin verdiği sabır, metanet, azim ve de güçle çelikleşen bedenlerin ellerini,

ellerine geçirdikleri ne varsa inandığı kutsalı uğruna silah gibi maharetle kullandığı yerdir.

Yine, aziz milletimizin, kahraman atalarımızın bedenlerini üst üste yığarak serhatleştiği,

vatanıyla bayrağıyla inancı ile varlığını, var olduğunu, her zaman hür olarak var olmaya

devam edeceğini haykırdığı sesle cihanı doldurduğu yerdir.

Çanakkale, öldü sayılan bir milletin sinesinin ve sinesi olarak gördüğü her yerini düşmanın,

hainin, namertlerin geçemeyeceği gerçeğini yeryüzündeki dağlara taşlara, kayalara,

düşmanın çeliğine ve beynine kazıttığı; semalarını bu “Ben ezelden beri hür doğdum hür

yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım…” nidaları ile dalga dalga doldurduğu

yerdir.

Çanakkale, canıyla, kanıyla, bedenleri ve feda eylediği uzvu ile toprağın üstünü vatan kılıp

geleceğe umut ışığı olduğu, altını cennet eyleyerek ruhlar âlemini şenlendirdiği; insanlığı

maddeleşmişlere hayret ve şaşkınlık olup; insanlık âleminden hayranlık ve gıpta

kazandığımız, yokluğun Karunlaşmışlara galip geldiği yerdir.

Çanakkale, savaşıp ganimet olarak gördükleri bu topraklarda ne varsa almaya gelenlerin,

destanla karşılaştığı; Müslüman Türk Milleti’nin satır satır kanıyla, ruhu ile yazdığı savaş

destanını düşmanına yol havası yaptığı, dostuna övünç ve kıvanç eseri olarak okuttuğu;

düşmanın galibini, dostun dostunun mutluluğunu selamladığı, bir milletin dirildiği yerdir.

Çanakkale, atalarımızın dönmeyi düşünmeden ileri atılıp, şühedâ yurdu toprağa bir tohum

gibi gömülerek, millet olarak dirilmenin, vatana, millete, inanca, bayrağa sahip çıkıp bu

miraslarının sahibi yeni nesillerini filizlenerek köklü ve güçlü şekilde yetiştirmeyi

başardığı yerdir.

Çanakkale ve daha nice zaferlerin destanını bizlere bu toprakların vatanımız olduğunu

gösteren, fermanı olarak bırakan şehit ve gazi atalarımızı, nice katliama, zalimliğe, canilik

ve ihanete göğüs geren aziz milletimizi, tarihin kayıtlarına kahraman diye kazıdığı

komutanlarımızı, askerimizi, devlet adamlarımızı, çalışanlarımızı, gayretle emek sarf

eden, ter dökenlerimizi saygıyla hürmetle yâd ediyorum. Allah onların rahmetini bol

mekânlarını cennet, uğruna mücadele ettikleri ideal ve ülkülerini, bedenlerini sınır taşı

ettikleri vatanlarını, yere düşürmedikleri sancaklarını, devletlerini kıyamete kadar

payidar kılsın. Geriden gelen nesillerine birlik beraberlik, kardeşlikle bu vatana, millete,

devlete, bayrağa ve kutsallarımıza sahip çıkıp, değerince yaşama ve yaşatma bilinci,

gayret ve azmini nasip etsin inşallah. Zaferlerimiz kutlu, gelecek günlerimiz umutlu,

milletimiz, devletimiz gücüyle kıyamete dek ebet müddet var olsun. Selamlarımla.

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Siyami PALAZOĞLU yazıları

18MAR2023