DEVLET BAHÇELİYİ ANLAMAK -1

1990 yıllarda ülkücünün kâbusu; ülkücü mafya.!

1995 seçimleri öncesinde hemen hemen herkesin öngörüsü Alpaslan Türkeş in milli hassasiyetlere yönelmiş iç ve dış tehditlere, PKK terör örgütüne karşı duruşu milletçe çok tasvip gördüğü ve büyük bir oy patlaması ile iktidara yürüdüğü şeklindeydi.

***

Ancak seçimlere 1 ay kala MHP nin sükseli adaylarından DGM savcısı Nusret Demiralın “Türkçe ezan” beyanı her şeyi alt üst etmişti.

MHPliler büyük öfke içerisinde bu çıkışa göz yumduğu için Başbuğa için için kızgınlık duyuyorlardı.

Çünkü zafer beklentisi hezimete dönmüş millet MHPyi affetmemişti.

Kıyametler kopmuştu.

12 Eylül un silindir gibi ezip geçtiği, işsiz, istikbalsiz, ve çaresiz binlerce ülkücünün iktidar hayali densiz bir demeçte son bulmuştu.

***

Bütün eleştiri okları Rahmetli Türkeşe çevrilmiş, bilerek isteyerek iktidar olmaktan kaçtığı ulu orta seslendirilir olmuştu.

Bir dost meclisinde Rahmetli Türkeş kendisine bu konuyu soranlara şu cevabı verdi.

‘Evladım ülkemiz büyük tehditlerle ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Yabancı ülke istihbarat elemanları ülkemizde cirit atmaktadır. En yakınımızda ki insana bile güvenemez olmuş durumdayız. Hal böyle olunca! 12 Eylül de hapishanelerde ki ülkücü gençler istihbaratçı

adı altında irtibat kuran kişilerin “devlet bekası” gerekçesiyle birtakım karanlık işlerde kullanılır olmuşlardır. Bu da bize büyük zarar vermektedir. Seçimlerde yaşadığımız aksilik şer gibi görünse de sonuç itibarıyla “hayırlı” olmuştur.

***

Seçimlerden sonra kurulan Refahyol hükümetine karşı Amerikan in emir eri Generallerce yapılmış 28 şubat post modern darbe bildirisinde ülkücü babalar – mafya- vurgusu Türkeşin ne kadar hâkli olduğunu gösterdi.

Devlet Bahçeli, Türkeşin ölümünden sonra MHP genel başkanı seçilmeden bir önce ki yapılan kongrede  kürsünün devrilmesi, çıkan kargaşa ve meşhur “artık illegalite  konuşacak” söylemi ülkücü camianın kolay kolay dizginlenemeyeceği gerçeğini önüne koydu.

***

6 Temmuz 1997 yılında MHPnin başına geçen Devlet Bahçeli içinde bulunduğum bir grupla tebrik ziyaretinde aynen şu ifadeyi kullandı.

‘Yıllarca Rahmetli Başbuğun çok yakınında olmama rağmen Genel Başkanlık koltuğuna oturduğumda bu partinin Türkiye için önemini ve derinliğini ancak kavrayabildim. Geçen gün bir beyefendi ziyaretime geldi. Bana önce kartvizitini uzattı. Sonra kendini kısaca tanıttıktan sonra “biz yıllarca Rahmetli Başbuğa hizmet ettik. Bizden istediği her şeyi yerine getirip bezende fikirlerimizi ilettik. Ayni ilişkiyi sizinle de yapmak isteriz. Biz size de hizmet etmek isteriz!”

Yıllarca bu parti içinde olmama rağmen bu beyi ilk kez görüyordum.”

***

Evet.

MHPnin başına geçen Devlet Bahçelinin Partisini iktidara taşıma sürecinde mücadele edeceği “ülkücü mafya” kabusu ve kendisine hizmet edecek meçhul insanların yol göstericiliği.

İktidar surecinde akli selim ülkücülerin büyük gayretiyle “ülkücü mafya” özentileri temizlenerek toplum nezdinde gündemden düşürülmüş ancak gerek iktidar ve gerekse muhalefet zamanlarında tek başına çok kritik zamanlarda aldığı kararlar ve ani çıkışlarıyla “meçhul yol göstericileri”

Ülkücü camianın kafasında soru işareti olarak durmaktadır.

Haftaya iktidara giden yol ve iktidar acemiliği.

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Kayhan ACIKOL yazıları

21ARA2020