Hava ayaz mı ayaz ellerin ceplerimde, tutturmuşum bir türkü Ankara sokaklarında.
Sokak sokak geziyorum.
Dünün varoşları bugünün kentsel dönüşüm zenginleri olmuşlar.
Öyle diyor siteler dükkânlarında etiket fiyatları 15 bin TL yazan avizeci sahibi.
Bakmayın siz ağlayıp sızlayanlara, millette para çok. Sevgilisine, metresine, karısına-kızına parayı basıp 15 binlik-20 binlik avizeleri gözünü kırpmadan alıyorlar.
İniyorum sitelerden Keçiörenin Anadolu kokan sokaklarına.
İlerde uzun bir kuyruk.
Yaklaşıyorum. Bir matik ve insanlar önünde kuyruk. Gazmatik kuyruğu.
Kadınlı çocuklu ve de gocuklu garibanlar,
Sırası gelen titreyen elleriyle cebinden 20 lira, kimi 50 Lira çok azı 100 Lira çıkarıyor ve gazmatiğe vererek evine gıdım gıdım ısınacağı gazi alıp gidiyor.
***
Akşam haberleri izliyorum, siyasiler birbirleri ile cenk halinde;
Kanal İstanbulu tartışıyorlar.
Kimlerin arsa kapattığını haykırıyorlar.
Kanal İstanbul olmuş rant kaymağı.
Ekrana şehit haberi düşüyor. Kimi yerde iki, kimi yerde üç, kim yerde bir şehit.
Ama üç günde 13 şehit toplam da.
Ekran da kıyamet kopuyor, kanal İstanbul da kim arsa, kimler parseller kapatmış.
Oteli arıyor müşteri. Telefonu sesine dansöz ritmi katan, kırk takla attıran şuh personel açıyor. Oda fiyatlarını öğrenmek istiyorum diyor.
Öyle bir cilve ve şive ile öyle nazlı anlatıyor ki, müşterinin aklı başından gitmiş halde “siz kaça veriyorsunuz” diyor.
Şiveli cilveli personel şaşkınlıkla “odayı mı ?” diyor.
İnsanın sorası geliyor kanal İstanbul arsalarını anlatanlara siz kaça veriyorsunuz?
Şehitlerimizi bedavaya gidiyor da.!!
***
Zalim devlet Bağdatta bir cinayet işledi teröristler gibi.
Sevinç sesleri Türkiyeden yükseldi. Hemen hemen hepsi de cemaatler veya etkisi altında kalanlardan.
Bizim de aklımıza 1994 yılında rahmetli Türkeş Beyin bize “evladım herkes dikkatli olsun. Cemaatler CİA ve İngiliz ajanlarının etkisi altında. Sakin onlara aldanmayın. Ülkeyi mezhep batağına çekmek isteyecekler” Sözü aklımıza geldi.
Tebrizdeyiz. Yiğit Türk evladı Rıza Pakize ile konuşuyoruz.
Irakın, İrana saldırmasından sonra gönüllü olarak Devrim Muhafızlarına katılmış.
Biz o savaşta zalim Saddamın Türkmenleri nasıl zalimce savaşta ön saflara sürerek zulüm yaptığına şehadet ettik.
Ama biz o zalimin oyununu bozduk.
Cephede savaşırken sürekli Türkçe marşlar söyledik.
Türkçe çağrılar yaptık. TÜRKÜN TÜRKE ateş etmeyeceğini haykırdık.
Binlerce Iraklı Türkmeni, Irak ordusundan koparıp bizim saflarımıza kattık.
GARDAŞLARIMIZLA SAVAŞMADIK.
Peki ya komutanlarınız!
Onlar mezhep ayrımı yapıp size engel olmadılar mı ? Dedik.
Gardaş biz İslam cumhuriyetiyiz. Mezhep cumhuriyeti değil.
Türkiyede Amerikan ve Siyonizmin parasıyla beslenenlerin şehadete ulaşanlar için zafer naraları atan zalimin destekçilerinin oyunlarına dikkat.
