MHP; Yakın Türk siyaset tarihinin belki de en dramatik sürecini yaşıyordu.
Devlet Bahçeli, Bakanlıkları teslim ettiği hocalarla ciddi sorunlar yaşamaya başlamıştı.
Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz e “ sus artık konuşma “ talimatı verilmişti.
O da; ‘tamam artık konuşmayacağım sözünü vermişti.
Zira ekonomik kriz yaşayan ülkede mikrofonlar Enis Öksüze “özelleştirmelerle” ilgili uzatılıyor, canlı yayın yapılıyor ve anında döviz piyasası fırlıyor.
Bütün iş dünyası MHP ye veryansın ediyordu.
***
Konuşmayacağım sözünü MHP genel merkezinde bizzat Devlet Bahçeliye veren Enis Öksüz mecliste kendisine uzatılan mikrofona “yo artık beni konuşturamazsınız!” cevabını verdikten sonra niçin konuşmayacağını da tam 45 dakika izah etti.
Bu konuşmayı odasından izleyen Devlet Bahçeli öfkeden kıpkırmızı olmuş bir halde Bakanı hemen genel merkeze davet etti ve derhal istifasını istedi.
57ci hükümet ortağı MHP böylece ilk fireyi vermiş oldu.
***
Öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlardan dolayı ve MHPnin Cumhurbaşkanı aday çıkarmaması, çıkanı da “töre gereği” dayak atma pahasına vazgeçirmesi birleşince, tabanda ve halkta MHP ye karşı büyük eleştiriler başlamış oldu.
***
Seçim meydanlarında “Apo yu asacağız” söylemi fos çıkmış.
“Türbanı çözeceğiz “ söylemi fos çıkmış “Küresel güçlerin iktidara getirmek istedikleri siyasal İslamcılara büyük koz verilmiş.
28 Şubatçılara ayar vereceğiz söylemi ‘fos çıkmış Çevik Bir, ABD davetlisi olarak müsteşar yardımcısı Kürşat Tüzmenle Washington seyahati yapar olmuş.
***
Bütün bu gelişmeler MHPyi halk içinde “ kurtlar mecliste kuzuya döndü” alaylı konuşmaların muhatabı yapmıştı .
Devlet Beyin Türkmenistan ziyareti esnasında Bülent Ecevitle anlaşarak Cumhurbaşkanı yaptığı Ahmet Necdet Sezer dünyada ilk “Anayasa kitapçığı” ile ekonomik kriz çıkarma başarısını gösteriyor ve bu fırsatı kaçırmayan Mesut Yılmazın ANAPına bağlı devlet bankalarında Cumhuriyet tarihinin en büyük döviz soygunu başlıyordu.
***
Başta MHP liler olmak üzere bütün millet Devlet Bahçelinin dönüşünü bekliyordu.
57ci hükümet çok başarılı olmasa da halkta MHP ye karşı verilecek avans hala mevcuttu.
Tam bu esnada teşkilat başkanının ricasıyla, özellikle Doğu Anadolu da bazı şehir ve köylerin nabzını tutmak için turlara başladım.
***
Bütün gözlemimi Yozgat -Yavu beldesinde – cami cemaati bir köylünün sözleriyle aktardım.
“ Beyim MHP ye Bahçeliye söyle bize dik duran adam lazım. Kimsenin önünde ezilip büzülmesin. Kriz var paramız yok diye panik yapmasın. Kurt gibi çıksın ortaya bu millete bütün gerçekleri anlatsın. Bu millet devletin borcunu öder. Alyansını satar yine öder.
Ama yeter ki karşımızda dik dursun ve millete güven versin.
Onu omuzumuzda Edirneden- Karsa taşmazsak namerdiz.
Teşkilat başkanı teşekkür etti hiç de umut vermeyen ifadeyle bizi yolcu etti.
Bu güvensizlik millete mi yoksa Devlet Beye miydi? Öğrenmek uzun sürmedi.
Bu gözlemlerimi MHPnin ekonomiden sorumlu bakanıyla da paylaştım.
“Evet bende katılıyorum bu muhterem köylümüze. Artık bu millete bütün gerçeği açıklayacak ve ikinci kurtuluş mücadelesini verecek bir insana ihtiyaç var “ demişti.
20 Şubat 2001 de yurda dönen Başbakan yardımcısı MHP genel başkanı yokluğunda birbirine kitap fırlatanların çıkardığı krizi üstlenmiş ve “ biz bu koalisyonun ortağıyız.
Başarı gibi başarısızlıkta da ortağız.
Devlet Bahçeli herkesi ve özellikle de MHP tabanını bir kez daha ters köşe yapmıştı.
